Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

ÇOKLU ZEKÂ TEORİSİ
mahonick
Üye
mahonick

Puan: 1768.5

mahonick şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 20 Ekim 2009 22:26:53

ÇOKLU ZEKÂ TEORİSİ
Zeka Nedir?,Nasıl Ölçülür?
Zekayı bir kapasite olarak tanımlamak mümkündür.Bu kapasite ‘’uyum gücü’’, ‘’öğrenme gücü’’dür, ‘’ilişkileri görebilme gücü’’ dür.Geçen yüzyılın başından bu yana zeka’nın ne olduğu, nelerden oluştuğu ve nasıl ölçüldüğü konusu hep tartışılmıştır.
Zeka, önceleri tek bir etmen ile daha sonraları birden çok etmen ile açıklanmıştır.Önceleri sadece sosyal ve sözel alandaki yeterlilikler zeka olarak kabul edilirken, daha sonraları zeka’nın ikili bir alana indirgenemeyeceği, farklı zeka alanlarının kabul edildiği çoğul bir zeka tanımı daha çok kabul görmeye başlamıştır.
Tek Etmenli Zekâ Kuramı
Zeka, geçen yüzyılın başlarında tek etmen ile açıklanmıştır.Örneğin; Tarman’a göre zeka, bir ‘’genel yetenek’’ tir.Bu genel yetenek ‘’soyut düşünme’’ ile kendini gösterir.Soyut düşünme ile kastedilen ise sayılar ve sözcükler gibi bir takım sembollerle düşünme yeteneğidir.
Daha sonra Spearman zekayı çift etmen ile açıklamıştır.Ona göre zeka, genel yetenek ve bir takım özel yeteneklerden oluşur.Spearman da genel yeteneği zeka olarak kabul etmiş ve bunun ‘’karmaşık durumlarda ilişkileri görebilmek’’ olarak nitelendirmiştir.Ancak Spearman genel yeteneğin yanında bir takım özel yeteneklerinde zekayı etkilediğin kabul etmiştir. Kısacası Tarman zeka=genel yetenek derken; Spearman zeka=genel yetenek+özel yetenek demektedir.Ancak özel yetenek herkese göre değiştiği için zeka, çoğunlukla herkeste aranan genel yetenek ile ölçülmeye devam edilmiştir.Bizim eğitim anlayışımızı yönlendiren daha çok Spearman’daki zeka tanımıdır.Zeka daha çok sayısal ve sözel alanlar olarak iki grupta değerlendirebileceğimiz genel yetenekten oluşur.Özel yeteneklerde zeka ürünüdür.Ancak, onlar kişiye göre farklılık gösterdiği için genel zeka puanına katkıda bulunmaktadır.
Ancak genel yetenek yanında özel yeteneklerinde kabul edilmesi zekanın tanımlanmasında dönüm noktası olmuştur.Böylelikle zekanın sadece genel yetenekten oluşmadığı kabul edilmiştir.
Çok Etmenli Zekâ Kuramı
Thurstone ve Thorndike’ye göre zeka;
1. Sözel anlayış: Kelimeleri tanıma ve anlama yeteneği
2. Sözel akıcılık: İfade gücü
3. Sayısal yeti: Basit hesaplar yapabilme
4. Uzay ilişkileri kavrama:Nesnelerin uzaydaki ilişkilerini kavrayabilme(3 boyutlu düşünme)
5. Bellek: Hafıza gücü
6. Algısal: Ayrıntıları görme,benzerlik ve farklılıkları yakalama
7. Mantıksal düşünme: Mantıksal düşünme ve akıl yürütme yeteneklerinden oluşur.
Çok etmenli anlayışta yukardaki etmenlerden her birinin zekayı oluşturduğu kabul edilir. Bu alanlardan herhangi birinde iyi olan birinin diğerlerinde de iyi olması gerekmez.Zeka bu yeteneklerin toplamıdır.
Zekânın Ölçülmesi
Zeka testinin orjinali 1904 yılında Fransız Psikolog Alfred Binet’in, ilkokulda başarısız olacak öğrencileri belirlemek üzere geliştirdiği testtir.Aynı test daha sonra ABD’deki Stanford Üniversitesinden Lewis Torman tarafından standartlaştırılmıştır.Saygın olarak kullanılan bu test, bugün iki önemli katkıdan dolayı Stanford-Binet testi olarak adlandırılmaktadır.Ayrıca Alman Psikolog Stern de zeka yaşı ve doğum yaşı kavramlarını geliştirerek zeka puanının hesaplanmasını kolaylaştırmıştır.Stern’in görüşü Torman tarafından benimsenince bugünkü bildiğimiz zeka testi ortaya çıkmıştır.Bu testlerde kişinin zekası, aldığı puanın kronolojik yaşına bölünüp 100 ile çarpılması sonucu belirlenmektedir.Buna göre 100 zeka puanı kişinin kronolojik yaşına paralel zeka puanına sahip olduğunu gösterir.

Zeka Bölümü= (Doğum yaşı / zeka yaşı) x 100

Zeka bölümü;
• 80-90 İlköğretimi ancak bitirebilir.
• 90-110 Lise öğrenimini başarıyla tamamlayabilir.
• >110 Üniversitede okuyanlar.
• ≥130 Üstün zekalı.
Bugün Stanford Binet zeka testinin yanında kullanılan WİSC ve California gibi başka zeka testleri de vardır.
Çoklu Zekâ Teorisi
Tek etmenli zeka anlayışından çok etmenli zeka anlayışına geçildiğinde zekanın anlamı karışmaya ve ölçülmesi zorlaşmaya başladı.Hangi etmenlerin özel, hangilerinin gerek olduğu bir yana zeka testlerini hazırlayanların sahip oldukları bireysel ve kültürel değerler farklı kültürlerdeki insanların zekasını ölçmeye daha da güçleştirdi.Geçen yüzyılın sonuna doğru Howard Gardner zekayı çoğul bir anlayış getirdi.Gardner zekanın niceliksel olarak ölçülüp tek bir sayıya indirgenmesine karşı çıktı.İşe zekanın tanımıyla başladı.Gardner’a göre zeka;
1. Gerçek problemi çözmek için gerekli yetenekler kümesi.
2. Bir(veya daha çok kültürde) değer verilen bir ürün veya hizmet ortaya koyma yeteneği.
3. Yeni bilgi üretmek için problem keşfetme, çözme(veya problem yaratma) kapasitesi.
Gardner, Spearman’dan bu yana tanınan fakat zekaya etkisi sınırlı tutulan özel yetenekleri zeka alanları olarak kabul etti.Bunu yapmasındaki amacının bir insanın mükemmel bir müzik yeteneğine sahip olmasına rağmen sayısal ve sözel yeteneklerinin düşük olmasından dolayı zeki kabul edilmemesini engellemek olarak açıkladı.
Çoklu Zekâ: Kritik Noktaları
• Herkes tüm zeka alanlarında kapasite sahibidir: Bu hepsinde zirvede olabileceği gibi sadece temel yaşam becerileri veya çok silik bir düzeyde olabilir.
• Uygun teşvik, destek ve eğitimle herkes tüm zeka alanlarını belirli bir düzeye kadar geliştirebilir.
• Zeka alanları birlikte çalışır: Spor yaparken, yemek yaparken birçok zeka alanı birlikte çalışır.
• Her zeka alanının ortaya çıkması için belli standartlar yoktur: Zeka alanları herkeste farklı yollarla ortaya çıkabilir.Kişinin okuması zayıf olabilir ama çok iyi hikaye anlatabilir.
• Bir alandaki zeka her zaman her yerde ortaya çıkmayabilir: Bazı zamanlarda sosyal zeka çok ön plandayken, diğer zamanlarda olmayabilir.
Çoklu Zekâ Kuramının Temel Düşümceleri
 Çok sayıda zeka alanı vardır:Zihnin çalışması tek çerçeve ile açıklanamaz.Birden çok ‘’zihin çerçevesine’’ ihtiyaç vardır.
 Zeka çeşitli biçimlerde gösterilir:İnsanların zekalarını gösterebilme yolları farklıdır.
 Zeka profilleri kişiye özgüdür:Bir kişi her zeka alanında aynı derecede güçlü olmadığı gibi hiç kimsenin zeka profili bir başkasıyla aynı değildir.
 Zekalar güçlendirilebilirler.
 Bir öğrenmeyi gerçekleştirmenin çeşitli yolları vardır:Çoklu zeka kuramı bireysel farklılıkların dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
 Çoklu zeka bir öğretim modeli değildir:ÇZK öğretimin nasıl yapılması gerektiği ile ilgilenmemekte, insan zihin yapısı ve nasıl çalıştığı hakkında bilgi sağlamaktadır.





ZEKÂYA İLİŞKİN
ESKİ ANLAYIŞ YENİ ANLAYIŞ
Zeka doğuştan kazanılır, sabittir.Kalıtımla gelen zeka değiştirilemez,geliştirilemez. Bireyin geleneksel olarak kalıtımla getirdiği zeka kapasitesi iyileştirilebilir,geliştirilebilir ve değiştirilebilirdir.
Zeka niceliksel olarak ölçülebilir ve tek bir sayıya indirgenebilir. Zeka, herhangi bir performansla ününde veya problem çözmede sergilendiğinden,sayısal olarak hesaplanamaz.
Zeka tekildir; belli testlerle ölçülebilir. Zeka çoğuldur;çeşitli yollarla sergilenebilir.
Zeka, öğrencilere belli seviyelere göre sınıflandırmak ve onların gelecekteki başarılarını tahmin etmek için kullanılır. Zeka öğrencilerin sahip oldukları doğal potansiyellerini anlamak ve başarılı olmaları için onlara farklı yollar gösterir.

Hepimizin, fark ettiğimiz veya edemediğimiz birçok yeteneğimiz vardır.Eğer çevremizdekiler de önem veriyorsa bu yeteneklerimizi fark etmemiz kolaylaşır.Ailemizin ve yakın çevremizdeki bazı insanların daha iyi bildiği bazı özelliklerimiz ve yeteneklerimiz vardır.Onlar, bizi daha çok, bu özelliklerimizle bilir.
Esasen yakın arkadaşlarımızın yanındayken kendimizi daha iyi hissetmemizin arkasında, onların, bizde başkalarının göremediği yetenekleri görmeleri vardır.Bu arkadaşlarımızdan bazıları, birkaç özelliğimiz ile tanır, çok azı bizi herşeyimizle tanır.Onlarla birlikteyken bu özelliklerimizi daha rahat sergileriz.Onların ilgisi ve bu özelliklerimize değer vermesi, bizim o alanda daha da iyi olmamızın yolunu açar.
Çok espirili olan nice insan vardır, yakın arkadaşlar hariç bunu kimse bilmez.Çok iyi taklit yapan(Çok iyi şiir okuyan) arkadaşlarımızın bu yanlarını ancak sevdiğimiz arkadaş grubu ile beraberken gösterebiliriz.Bizim kapasitemizi oluşturan bu ve benzeri özelliklerimizdir.
Zekâ Alanlarının Gelişimine Etki Eden Faktörler
 Biyoloji: Genetik yapısı, doğum öncesi, esnası ve sonrasındaki zararlar.
 Kişisel geçmişi: Anne-baba; öğretmen; arkadaş çevresi; diğer önemli kişiler.
 Sosyal kültürel çevre: Doğup büyüdüğü çevre.
 Çocuğun yetişmesinde önemli rol oynayan veya model aldığı kişiler.
 Tarihsel dönem: Belli şeylerin öne çıktığı dönemler vardır.O dönemlerde o tür zekaya sahip olanlar daha çok gelişme ve kabul görme şansına sahiptirler.
 Coğrafi faktörler: Bir çiftlikte yetişen çocuk ile apartman dairesinde yetişen çocuk aynı gelişim imkanlarına sahip değildir.
 Aile: Çocuk bir şeyi isterken aile başka bir şeyi isteyebilir.
 Durumsal faktörler:Yaşam koşulları çocuğun sahip olduğu zeka alanının gelişmesine yol açabileceği gibi onu köreltebilirde.
 Kristalleştirici deneyimler: Bir zeka alanının ortaya çıkmasına veya zirve yapmasına yarayan ‘’dönüm noktaları ‘’ yaşamın her anında ortaya çıkabilir.
o Einstein için bu, beş yaşındayken babasının hediye ettiği pusula,
o Aşık Veysel için bu, babasının küçük yaşlarda ona aldığı saz,
o Fazıl Say için annesinin 2 yaşındayken ona aldığı mandolin olabilir.
 FELCE UĞRATICI DENEYİMLER: Zeka alanlarını söndüren, körelten veya yok eden olaylardır.(-Utanma, -Aşağılanma, -Suçluluk, -Korku )
Öğrenmenin Sekiz Yolu
Kendi kendimize başarımızı açıklamaya çalıştığımızda iki nokta öne çıkar.Bazı alanlarda başarılıyızdır, çünkü o alanı seviyoruzdur.Biyolojiyi çok seven birisi büyük bir ihtimalle biyolojide başarılı olacaktır.İstisnalar hariç bu, beklenen durumdur.
Bazı başarılarımızı(veya başarısızlıklarımızı) ise o alanı seviyor veya sevmiyor olmamızla açıklayamayız.Çok sevdiğimiz bir alandır ama başarısız olmuşuzdur veya hiç de sevmediğimiz bir alan olmasına rağmen oldukça iyi bir başarı elde etmişizdir.
Böyle durumlarda asıl etken konu alanı değil, konuyu öğrenme ve çalışma şeklimizdir. Eğer tam bize hitap eden bir çalışma şekli uygulayabilmişsek başarılı olmuşuzdur.Pek sevmediğimiz bir alan da olsa uyguladığımız ‘’ çalışma tarzı ‘’ bizi konunun içine çekmiştir. Nice dersler, ilgi alanları vardır doğru hocayı buluncaya, doğru kitabı okuyuncaya, doğru öğrenme tarzını kullanıncaya kadar sevdiğimizi anlayamamışızdır.Ancak doğru düşünme tarzını yakaladığımızda anlarız o konuların bizim ilgi alanımıza girdiğini.
İşte bu tür durumlarda başarımızın açıklanması, konu alanında değil, öğrenme tarzımızdadır: Uygun öğrenme tarzını kullanma fırsatı bulduğumuz için başarılı olmuşuzdur.
Bizim düşünme tarzımıza uygun, öğrenme ihtiyaçlarımızı karşılayan bir öğretmen veya kitap ile karşılaştığımızda başarılı sonuçlar alırız.Gardner önce yedi temel zeka alanından bahsetmiş daha sonra bunlara sekizincisini eklemiştir.Farklı zeka alanlarını ve bu alanlarda kapasiteye sahip kişileri başarıya götürecek öğrenme tarzını ve belli başlı bazı özelliklerini kısaca inceleyelim.
SÖZEL ZEKÂ
Anadili veya başka bir dili kullanma kapasitesi ve düşüncelerini başkalarının anlayacağı şekilde ifade edebilme yeteneğidir.Şairler dil zekasını en üst düzeyde olan insanlardır.Bütün yazarlar, hatipler, avukatlar ve dili kullanması önemli olduğu alanlarda başarılı olanlar üstün dil zekasına sahip insanlardır.
Sözel zeka kapasitesi yüksek olanlar daha çok okuyarak, konuşarak ve dinleyerek öğrenir. Kavramlarla ve kelimelerle düşünür.Okumayı sever.Ezberleri oldukça iyidir.
TABLO: 1 Sözel/Dil Zekâsı
TANIM Anadili veya başka bir dili kullanma ve düşüncelerini başkalarının anlayacağı şekilde ifade edebilme kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Yazılı-sözlü dili iyi kullanırlar.
2. Semantik(anlambilim) ile ilgilenirler.
3. Ezberleme ve hatırlamada iyidirler.
4. Söyleyerek, duyarak ve görerek öğrenirler.
5. Espirilidirler.
6. Konuşmayı sever, hitabeti iyidir.
7. İkna edicidir.
MESLEKLER  Şair
 Yazar
 Öğretmen
 Gazeteci
 Politikacı

MANTIKSAL ZEKÂ
Neden-sonuç ilişkisi kurabilme, bir şeyin çalışma ilkelerini ortaya koyabilme ve sayılarla oynama yeteneğini ifade eder.Matematiksel zekası güçlü olanlar soyut sembollerle çalışma ve yeni bağlantılar kurmada ustadırlar.Sorunlara analitik yaklaşırlar.Mantıksal düşünme en önemli özelliklerindendir.
Mantıksal düşünenler sınıflayarak, sıralayarak ve soyutlayarak öğrenir.Muhakeme eder. Sorgular, ilişkisel düşünür: Sebeb-sonuç ilişkisi kurmaya çalışır.Problem çözmeyi ve mantık yürütmeyi sever.Soru sormayı çok sever.



TABLO: 2 Mantıksal/Matematiksel Zekâ
TANIM Neden-sonuç ilişkisi kurabilme, bir şeyin çalışma ilkelerini ortaya koyabilme ve sayılarla oynama kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Soyut düşünür.
2. Tüme varım/ tümden gelim düşünme yöntemlerini kullanırlar.
3. Bilimsel düşünür.
4. Kategorize etme/ sınıflandırma yapmada ustadır.
5. Gruplayarak, sıralayarak ve soyutlayarak öğrenir.
6. Muhakeme yeteneği iyidir.
7. Formüllerle düşünme/ çalışmada başarılıdır.
8. Karışık hesap işlerinde iyidir.
MESLEKLER  Matematikçi
 Bilim adamı(özelikle Fen Bilimleri ve Matematiksel alan)
 Muhasebeci
 Bilgisayarcı

GÖRSEL ZEKÂ
Boşluğu zihinde canlandırabilme yeteneğidir.Okyanusta rotasını tayin eden kaptan, uzayda yol bulan pilot, satranç oyuncusu ve heykeltraş’ın uzamsal zekası üstün kişiler olduğu kabul edilir.Üç boyutlu düşünme bu zeka türünün en önemli özelliğidir.
Görsel zeka kapasitesi yüksek olanlar görselleştirme ve hayal kurma yoluyla düşünürler. Renkleri severler.Resim ve renklerle çalışarak öğrenir.
TABLO: 3 Görsel/Uzamsal Zekâ
TANIM Boşluğu zihinde canlandırabilme yeteneğidir.Dış dünya’yı doğru bir şekilde algılama ve tekrar yaratabilme kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Nesnelerin görüntüsünü doğru bir şekilde algılamada ustadır.
2. Nesneler arasındaki ilişkileri fark eder.
3. Görselleştirme yeteneği iyidir.
4. Görüntü yaratma/değiştirmede yeteneklidir.
5. Görselleştirme/hayal kurma yoluyla öğrenirler.
6. Boşlukta(çöl,orman,deniz,uzay) yönünü bulmada ustadır.
7. Renk, şekil ve çizgilere duyarlıdır.
8. Değişim ve dönüşümleri fark eder.
MESLEKLER  Ressam
 Mimar
 İzci
 Rehber(Turizm)
 Fotoprafçı

MÜZİK ZEKÂSI
Bu zekaya sahip insanlar, ritimleri algılama ve tekrar yaratmada ustadırlar.Bir şarkının ritmini kolayca yakalayabilirler.Bu insanlar yeni öğrendikleri bir dilin telafuzunu yakalama ve kullanmada çok yeteneklidirler.
Müzik zekası yüksek olanlar ritimlerle, melodilerle ve seslerle düşünürler.Şarkı söylemeyi ve enstrüman kullanmayı severler.Sınıfta ayakları ve parmaklarıyla tempo tutarlar.
TABLO: 4 Müziksel/Ritmik Zekâ
TANIM Ritimleri ‘’algılama’’, ‘’ayırt etme’’, ‘’aranje etme’’ ve ‘’yorumlama’’ kapasitesidir.Dinleme, yorumlama ve besteleme olarak ortaya çıkabilir.
ÖZELLİKLERİ 1. Ses tonu kalitesine duyarlıdır.
2. Güfte yazar, beste yapar.
3. Seslere duyarlıdır.
4. Ritim,nokta,ahenge karşı duyarlıdır.
5. Ritim,melodi ve müzikle öğrenir.
6. Müzik türlerini ayırt eder.
7. Kolaylıkla bir melodiye tempo tutabilir.
8. Ritimleri yakalama/tekrar yaratmada ustadır.
MESLEKLER  Şarkıcı
 Besteci
 Müzisyen

BEDENSEL ZEKÂ
Bedeni son derece duyarlı ve etkili şekilde kullanma yeteneğidir.Bedeni bir bütün ve parça olarak(el,kol,parmak) kullanma kapasitesidir.Zihin ve beden bağlantısını çok başarılı bir şekilde kurabilirler.Yüksek bedensel zekaya sahip insanlar,tiyatro, bale,dans, jimnastik ve sporda başarılıdırlar.
Bedensel zekası daha belirgin olanlar ise dokunarak, tadarak, koklayarak... öğrenir. Hareketlidirler.Dokunmak isterler.Onlara, uzaktan göstermek yetmez.Dokunarak nasıl hissettiğini yaşamak isterler.Yaparak ve yaşayarak daha iyi öğrenirler.Hareketsizlik onları sıkar.
TABLO: 5 Bedensel zekâ
TANIM Vücud hareketlerini kontrol edebilme ve ellerini ustaca kullanabilme kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Beyin ve beden ilişkileri iyidir.
2. Ustaca taklit yapar.
3. Koordinasyon,hormani,kas hareketlerinde iydir.
4. Dengesini sağlamada ustadır.
5. Vücutları esnektir.
6. Dokunarak,yaparak öğrenir.
7. Güçlü dokunma duygusuna sahiptir.
8. El becerileri iyidir.
MESLEKLER  Atlet
 Cimnastik
 Dansçı
 Heykeltraş
 Cerrah
 Aktör

SOSYAL ZEKÂ
Diğer insanları anlama yeteneğidir.Karekter ve kişileri anlama ve değerlendirmede oldukça yetenekli olan insanların bu tür zekaya sahip olduğu kabul edilir.Bu insanlar düşünme ve akıl yürütmede çok yeteneklidirler.Başkalarını anlayabilme ve insan ilişkilerinde akıllıca davranabilme sosyal zekası üstün insanlar en önemli özelliklerindendir.
Sosyal düşünenleri ise paylaşarak ve işbirliği yaparak daha iyi öğrenir.Tek başına çalışmak yerine grup ile birlikte çalışmayı tercih eder.Kendi anlayışını oluşturmak için başkalarının nasıl anladığını bilmek isterler.Konuları hayat ile ilişkilendirerek daha iyi öğrenirler.
TABLO: 6 Sosyal zekâ
TANIM İnsanların hislerini, niyetlerini, motivasyonlarını,karakterlerini,ilgi, ihtiyaçlarını değerlendirme kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Sinerji meydana getirme/sürdürmede iyidir.
2. Başkalarının bakış açısıyla bakabilme özelliğine sahiptir.
3. Grup içinde başarılı ilişkiler kurar.
4. İnsanlar arasındaki farklılıkları fark eder.
5. Paylaşarak, iş birliği yaparak, karşılaştırarak öğrenir.
6. Diğer insanların ihtiyaç ve beklentilerini fark eder.
7. Yüz ifadesi, jest ve sese duyarlıdır.
MESLEKLER  Psikolog/Sosyolog
 Rehberlik uzmanı/öğretmeni
 Öğretmen
 Siyasetçi

İÇSEL ZEKÂ
İnsanın kendi duygu ve düşüncelerinin farkında olma yeteneğidir.Kim olduğu,neyi yapabileceği, neyi yapamayacağı ve sınırlılıklarının farkındadırlar.Kendilerini zayıf iyi(güçlü) yanlarıyla iyi tanıdıkları için ne zaman başkalarının yardımına ihtiyaçları olduğunuda bilirler.
İçsel zekası yüksek olanlar ise kendi başlarına, bireysel projelerle ve kendi hızında öğrenir. Konuları kendileriyle ilişkilendirmeyi, kendi düşünme sistemlerinin bir parçası halinde getirmeyi isterler.
TABLO: 7 Benlik/İçsel zekâ
TANIM İnsanın kendi duygu ve düşüncelerinin farkında alma sınırlılıkalarını bilme,kendi iç dünyası ile ilişkili olma, kim olduğu üzerinde yoğunlaşabilme kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Odaklaşma/ yoğunlaşmada sıkıntısı yoktur.
2. Düşünmeyi düşünmede ustadır.
3. Yüksek düzeyde düşünür.
4. Düşünceli ve duyarlıdır.
5. Hislerdeki değişimi fark edebilir ve bunu ifade eder.
6. Kendi başına bireysel projelerle kendi hızında öğrenir.
7. Kendi kendini motive/disipline edebilir.
8. Sağlıklı benlik algısına sahiptir.
MESLEKLER  Sanatçı
 Din adamı
 Psikoterapist
 Sosyal hizmet uzmanı

DOĞA ZEKÂSI
Doğayı tanıma yeteneği olarak özetlenebilecek bu zeka türü daha sonradan listeye eklenmiştir.Doğal kaynaklara ve çevreyi yoğun ilgi gösteren bu insanlar, bitkileri ve hayvanları tanıyan ve bu yeteneklerini üretken olarak kullanabilen kişilerdir.
Doğa zekası yüksek olanlar daha çok araştırarak,inceleyerek,gözlem yaparak öğrenir. Bu öğrenciler sınıfın meteroloji uzmanıdır.Okulun bahçesindeki çiçeklerin, kedilerin sorumlusudur.Konuşmalarında bol bol doğal hayattan örnekler vardır.Doğa ile ilgili koleksiyonu vardır.
TABLO: 8 Doğa zekâsı
TANIM Doğayı, doğal kaynakları ve doğal olayları izleme, anlama; bitkileri ve hayvanları anlama,ayırt etme,sınıflama kapasitesidir.
ÖZELLİKLERİ 1. Araştırma,inceleme,gezi-gözlem yapmayı sever.
2. Hayvanlara ilgi duyar.
3. Toprakla oynamayı sever.
4. Bitkilerle ilgilenir.
5. Araştırarak,inceleyerek, gözlem yaparak öğrenir.
6. Çevre bilgisi yüksektir.
7. Mevsim ve iklim olaylarına ilgi duyar.
8. Keşfetmeyi sever.
MESLEKLER  Biyoloji
 Jeolog
 Çiçekçi
 Arkeolog
 Meteorolog

DUYGUSAL ZEKÂ
Gardner’ın sosyal zeka ve benlik zeka açıklamaları içerisinde dolaylı olarak bahsettiği, fakat sonradan öne çıkan diğer bir zeka türü de duygusal zekadır.Öz denetim, azim, sebat ve kendi kendini harekete geçirebilme gibi yetenekleri ifade etmek için kullanılmaktadır.İlk kez Peter Solovey ve John Mayer tarafından 1990 yılında ortaya atılan duygusal zeka yetenekleri beş ana başlık altında toplanabilir.(Goleman,1998,5-61-62)
1.Öz bilinç: Kendini tanıma, henüz daha oluşma esnasında duygularını fark edebilme, duygusal zekanın temelidir.Duygularını, daha oluşurken fark edebilen insanlar, yaşamları hakkında daha sağlıklı kararlar alır. ‘’Gerçek duygularımızı fark edememiz ise bizi onların insafına bırakır.’’
2.Duyguları idare edebilmek: Kendini yatıştırma, yoğun kaygılardan, karamsarlıktan ve alınganlıklardan kurtulma yetenekleri gelişmiş olan insanlar, hayatın tatsız sürprizlerini daha iyi karşılayabilmekte ve olumsuz deneyimler sonrasında kendilerini daha kolay toparlayabilmektedirler.Öz bilinci gelişmeyen biri duygularını idare edemez.
3.Kendini harekete geçirmek: İnsanın kendini bir amaç doğrultusunda toparlayabilmesini ve bir noktada yoğunlaşabilmesini ifade eder.Kendine hakim olabilmek için insanın duygularını harekete geçirebilme yeteneğine sahip olması gerekir.Bu şekilde duygusal öz denetim sağlayan insanlar başarıya ulaşmak için fevri davranışlarını zaptedebilirler.
4.Empati: Başkalarının duygularını anlamak insanlarla sağlıklı ilişki kurmak ve sürdürmek için gerekli olan en temel beceridir. ‘’Empatik kişiler başkalarının neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini gösteren belli belirsiz sosyal sinyallere karşı daha duyarlıdırlar. ‘’
5.İlişkileri yürütebilmek: ‘’İlişki sanatı, büyük oranda başkalarının duygularını idare etme becerisidir. ‘’ Popüler olma, lider olma, insanlar üzerinde etkili olma bu beceriye bağlıdır. ‘’ İnsanlarla sürtüşmesiz bir ilişki sürdürmek bu alanda yetenekli insanların en önemli özelliğidir.
Çoklu zeka anlayışının kabul edilmesinin eğitime en önemli katkısı, insanları sadece sözel ve sayısal yeteneklerine göre sınıflamak ve sıralamaktan vazgeçilip, herkesin sahip olduğu yeteneklerin keşfedilmeye başlanmasıdır.Zekanın tanımlanmasındaki bu farklılıklar, insan beyni üzerinde yapılan araştırma bulguları ile birleştirildiğinde, her insanda bazı yeteneklerin geliştirilebileceği düşüncesinin yaygınlaşmasına da yol açmıştır. İnsan beyninin de vücuttaki diğer kaslar gibi ‘’ işledikçe ışıldadığı ‘’ nın kabul edilmesi, uygun eğitim ile bir çok yeteneğin geliştirilmesinin yolunu açmaktadır.

Bu içeriğin geçmişi:
12 Aralık 2009 00:13:06 tarihinde sendetiklat tarafından taşınmış.


mahonick
Üye
mahonick

Puan: 1768.5

mahonick şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 22 Aralık 2011 22:43:07 | # 1
ÇOKLU ZEKA KURAMI
ÇOKLU ZEKA KURAMI
Yüzyıllardır bilim adamları ve filozoflar, insan aklının nasıl çalıştığını, geliştiğini ve nasıl ölçülebileceğini araştırmış ve bu konuda onlarca zeka kuramı, ölçüm teknikleri ve ölçme araçları geliştirmiştir. Özellikle felsefe ve ruhbilimin gelişmesi ile bireyin sahip olduğu en önemli özelliklerinden olan zekanın oluşumu konusunda önemli adımlar atılmıştır.
Gardner’ ın ortaya attığı Çoklu Zekâ Kuramı, eğitim sistemimizde sıklıkla kullanılmaya çalışılan bir kuramdır. Gardner insan beyninde dilsel, sayısal, görsel, mimiksel ve diğer sembol sistemlerinin kullanılarak farklı psikolojik işlemlerin gerçekleştiğini ve beynin farklı bölümlerinin farklı sembol sistemleri için çalıştığını belirtmektedir (Gardner ve Hatch, 1989, 4). Gardner okullarda verilen eğitimde, sadece dilsel ve matematiksel olarak iki sembol formunun kullanıldığını görmüştür. Bu özellikler bireyin zekâsının göstergesi olarak kabul edilmekte ve diğer özellikleri yok sayılmakta veya önemsenmemektedir. Beyinle ilgili çalışmaların artması zekâ tanımının değişmesine neden olmuştur.
Prof. GARDNER, çalışmaları sonucu zekayı yeniden tanımladı:
Bireyin gerçek hayatta karşılaştığı problemleri çözme yeteneği,

Çözmek için yeni problemler oluşturma yeteneği,

Bireyin kendi kültüründe değer bulan bir şey yapma ya da bir hizmeti sunma yeteneği olarak tanımlamıştır.

Zeka hem öğrenme sürecinden ayrı hem de dış dünyadan gelen algıların insana verdiği bilgiyi öğrenmeyle ortaya çıkar

İbni Sina

hepsi ve daha fazlası için ====>
coklu-zeka_2__1__21800919997_ppt
Sayfalar:
[1]
1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 15:41:28