|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 22 Aralık 2011 22:21:09
Probleme Dayalı Öğrenme Yöntemi Yrd.Doç.Dr.Nejla Yürük
Nejla hoca burda Probleme Dayalı Öğrenme Yöntemi açıklamış ve açıklamanın sonunda çeşitli örnekler ile tanımını kuvvetlendirmiş
PDÖ-Örnek Problemler
Yalıtım
Mehmet Bey ve ailesi rakımı oldukça yüksek olan bir yerde oturuyor. Kışlar uzun ve çok soğuk, yazlar ise kısa ve çok sıcak geçiyor.Yakıt bulmak tam bir işkence! İstenilen kömür ve odun, siparişten çok uzun bir süre sonra ellerine ulaşıyor. Bu sebeple bazen elektrik ile ısınmaya çalışıyorlar. Isınmak için elektrik kullanımı ise oldukça pahalıya mal oluyor. Mehmet Bey’in fazla elektrik tüketimini karşılayamayacak kadar sınırlı bir maaşı var. Mehmet Bey bu sıkıntılardan kurtulmak için ısı alış-verişini uzun süre engelleyecek bir ev yaptırmaya karar veriyor. Evinin hem ucuz hem de çok iyi ısınmasını istiyor.Fakat hangi teknikleri ve malzemeleri kullanacağını bilmiyor ve sizin yalıtım şirketinize geliyor.Mehmet Bey ve ailesi için nasıl bir ev tasarlarsınız?
Nükleer Santral
Ülkede fosil enerji kaynakları giderek tükenmekte ve enerji açısından diğer ülkelere olan bağımlılığımız ise giderek artmaktadır. Artık bir nükleer santral kurmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Ancak bu nükleer santral nereye kurulmalıdır ve kurulurken hangi önlemler alınmalıdır? Toplum böyle bir girişim hakkında nasıl bilgilendirilmeli ve ikna edilmelidir? Tübitak farklı alanlarda uzman olan bilim adamlarını davet ederek bir panel düzenlemekte ve bu sorulara cevap aramaktadır. Siz de bu panele davet edilen bilim adamlarından birisiniz.
..............................................
ve dahası
probleme-dayali-ogrenme-yontemi410093481_ppt
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 25 Aralık 2011 21:24:11 | # 1 PROBLEME DAYALI ÖĞRENME’DE (PDÖ) ÖRNEK BİR SENARYO ÇALIŞMASI PROBLEME DAYALI ÖĞRENME’DE (PDÖ) ÖRNEK BİR SENARYO ÇALIŞMASI
ÖZET
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü müfredat programını, mühendislik konularının çağın gereği olarak sürekli kendini yenileme gereksiniminden dolayı, özellikle öğrenme ve öğretme verimliliğini arttırmak için “Probleme Dayalı Öğrenme” ve “Projeye Dayalı Öğrenme” bileşenlerini kullanarak modüler bazda yeniden yapılandırmıştır.
Bu çalışmada, genel kimya, matematik, fizik konularından en uygun olanlar ile entegre edilmiş ve gerçek bir mühendislik uygulaması probleme dönüştürülerek hazırlanan “Ölçme, Değerlendirme ve Sayılar (ÖDS)” adlı modül ile ilgili olarak örnek bir senaryo çalışması sunulmuştur.
GİRİŞ
Eğitim ve öğrenme ile ilgili en önemli gelişme; eğitim bilimcisi Bloom tarafından tanımlanan “taksonomi” olmuştur. Bloom, öğrenmenin merak etmek, gereksinim duymak, motivasyon, sorgulama, kuşku duyma, araştırma, deneme ve uygulama gibi değişik bileşenleri olduğunu ve bunların belirli basamaklar halinde öğrenme sürecinde yer alması halinde öğrenmenin tam ve yararlı olabileceğini belirtmektedir.
Klasik eğitim sisteminde, genel olarak, programlar ardışıl, dersler ardışıl, ders kitapları ardışıl ve ders anlatımları ardışıl olmakla birlikte bunların planlaması ve hazırlıkları daha az zamanda ve kolay olmakta ve eğitimciye yönetim gücü vermektedir. Bu, tek sesli ve tek boyutlu bir eğitim sistemi yaratmaktadır.
Bu tarz eğitim metodlarının karşıtı olarak androgojik yaklaşım yedi elemandan oluşan süreç tasarımını öngörmektedir
Çevre koşulları, karşılıklı saygı, işbirliği, karşılıklı güven, destek, açıklık gerçeklik, zevk alma ve insanca duygular temelinde oluşturulmalıdır
Öğrenciler karşılıklı planlama sürecine katılmalıdır
Katılımcılar öğrenme gereksinimlerini saptama sürecine katılmalıdır
Öğrenciler öğrenme hedeflerini formüle etme sürecine katılmalıdır
Öğrenciler öğrenme planlarını tasarımlama sürecine katılmalıdır
Öğrencilerin öğrenme planlarını uygulamalarına yardımcı olunmalıdır
Öğrenciler kendi öğrenmelerini değerlendirme sürecine katılmalıdır
PROBLEME DAYALI ÖĞRENME’DE (PDÖ) ÖRNEK BİR SENARYO ÇALIŞMASI
Yrd. Doç. Dr. Abdullah SEYRANKAYA,
Prof. Dr. İlknur CÖCEN, Prof. Dr. Turgay ONARGAN
Doç. Dr. Erol KAYA, Prof. Dr. A. Hakan ONUR
Yrd. Doç. Dr. Hayati YENİCE, Yrd. Doç. Dr. Süleyman ŞAFAK
Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi
Maden Mühendisliği Bölümü, 35100, Bornova, İzmir
[email protected]
Özet
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü müfredat programını, mühendislik konularının çağın gereği olarak sürekli kendini yenileme gereksiniminden dolayı, özellikle öğrenme ve öğretme verimliliğini arttırmak için “Probleme Dayalı Öğrenme” ve “Projeye Dayalı Öğrenme” bileşenlerini kullanarak modüler bazda yeniden yapılandırmıştır.
Bu çalışmada, genel kimya, matematik, fizik konularından en uygun olanlar ile entegre edilmiş ve gerçek bir mühendislik uygulaması probleme dönüştürülerek hazırlanan “Ölçme, Değerlendirme ve Sayılar (ÖDS)” adlı modül ile ilgili olarak örnek bir senaryo çalışması sunulmuştur.
Eğitim ve öğrenme ile ilgili en önemli gelişme; eğitim bilimcisi Bloom tarafından tanımlanan “taksonomi” olmuştur. Bloom, öğrenmenin merak etmek, gereksinim duymak, motivasyon, sorgulama, kuşku duyma, araştırma, deneme ve uygulama gibi değişik bileşenleri olduğunu ve bunların belirli basamaklar halinde öğrenme sürecinde yer alması halinde öğrenmenin tam ve yararlı olabileceğini belirtmektedir.
Klasik eğitim sisteminde, genel olarak, programlar ardışıl, dersler ardışıl, ders kitapları ardışıl ve ders anlatımları ardışıl olmakla birlikte bunların planlaması ve hazırlıkları daha az zamanda ve kolay olmakta ve eğitimciye yönetim gücü vermektedir. Bu, tek sesli ve tek boyutlu bir eğitim sistemi yaratmaktadır.
Bu tarz eğitim metodlarının karşıtı olarak androgojik yaklaşım yedi elemandan oluşan süreç tasarımını öngörmektedir
Çevre koşulları, karşılıklı saygı, işbirliği, karşılıklı güven, destek, açıklık gerçeklik, zevk alma ve insanca duygular temelinde oluşturulmalıdır
Öğrenciler karşılıklı planlama sürecine katılmalıdır
Katılımcılar öğrenme gereksinimlerini saptama sürecine katılmalıdır
Öğrenciler öğrenme hedeflerini formüle etme sürecine katılmalıdır
Öğrenciler öğrenme planlarını tasarımlama sürecine katılmalıdır
Öğrencilerin öğrenme planlarını uygulamalarına yardımcı olunmalıdır
Öğrenciler kendi öğrenmelerini değerlendirme sürecine katılmalıdır
PROBLEME DAYALI ÖĞRENME (PDÖ)
Probleme dayalı öğrenme, hem problem çözme stratejileri geliştiren hem de öğrenciye, gerçek yaşam problemlerini çözmek üzere, ilgili disipline özgü bilgi ve becerileri edinebileceği aktif bir rol veren müfredat geliştirme ve eğitim sistemidir.
“Öğrenmede problem kullanma” yaklaşımı, günümüzde sorunları belirleme, sorunun nedenlerini arama, neden hakkında hipotez kurma ve bu hipotezleri çözme aşamalarından oluşmaktadır. Dolayısıyla bu yöntem, öğrenme hedeflerini çıkarma ve hedef doğrultusunda bilgi edinme şeklinde bir yaklaşımı içermektedir.
PDÖ de temel eğitim gerecini, gerçek yaşamla uyumlu sorunların yer aldığı kurgulanmış olgu denilebilen senaryolar oluşturur.
PDÖ’nin gereği olarak maden mühendisliği müfredatında hem yatay hem de dikey tümleştirme olabildiğince sağlanarak modüllerden oluşan yeni bir müfredat hazırlanmıştır. Bu eğitim sistemi ile öğrenciye, meslek yaşantısında karşılaştığı sorunları çözerken mantık yürütme, analiz etme, sentezleme, bilgiye ulaşma ve yorumlama becerisi vermek ana hedefler arasında yer almaktadır.
Oturumlar
Senaryolar
PDÖ de temel eğitim gerecini, gerçek yaşamla uyumlu sorunların yer aldığı kurgulanmış olgu denilebilen senaryolar oluşturur.
Senaryoların amacı öğrenciye sorunların neden kaynaklandığını düşündürmek ve esas olarakta öğrenciyi belli süreçlerde grup içinde tartıştırarak öğrenme hedeflerine ulaştırmaktır.
Önemli olan senaryo aracılığı ile, ilgili konunun önemli olduğunu düşündürmek, merak uyandırmak ve motivasyon kazandırmaktır.
Öğrenci gerçek problemlerin çözümüne yönelik olarak, düşünme, problem çözme, yaratıcılık, bilgiye erişim, işleme, yeniden harmanlama, sorgulama, uzlaşma gibi aktiviteler yapar ve hem bireysel hem de ekip çalışması için zaman ayırır ve her senaryonun sonunda gerçekçi ve öğrenci tarafından geliştirilmiş bir ürün ortaya çıkar.
Senaryolar
Senaryo tasarımında ilkeler;
Senaryo içeriğinin öğrencinin bilgi birikimine uygun olması,
Öğrenciyi harekete geçirecek birkaç ipucunun yer alması,
Hedef meslekle ilgili içerik,
Temel bilimler ile ilgili kavramlar ile bilginin bütünleştirilmesi,
Kendi kendine öğrenmeyi teşvik edecek ve araştırma ya yöneltecek uygun soruların yer alması,
Senaryoda ortaya konulan problem ile ilgili olarak olası çözüm önerileri ve bunların alternatiflerinin ortaya konabilmesi için destekler,
Eğiticilerin hedeflerinin en az birkaçının karşılanması.
Senaryoların sahip olması gereken özellikleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
Tek bir temel problem (sorun) olmalıdır.
Problemler gerçeğe en uygun olanlar arasından seçilmelidir.
Problem açık uçlu olmalıdır (Birden fazla çözümü olabilir).
Merak duygusu uyandırmalıdır.
Olumsuz olay ve davranışlardan çok, ideal durumlar ve doğru, etik davranışları öğretmelidir.
Öğrencilerin özgürce fikir yürütebilmelerine ve kendilerini ifade etmelerine yardımcı olmalıdır.
Uygun kişileştirmeler yapılarak öğrencilerin sorunu sahiplenmelerini ve çözmek için istekli olmalarını sağlamalıdır.
ÖDS Senaryosu
1.EĞİTİM OTURUMU : 1. BÖLÜM
Ödemiş Beydağı’nda faaliyet gösteren maden işletmesinin özelleştirme kapsamında bir firmaya devri sonucunda, işletmenin depolarında oldukça fazla miktarda ne oldukları bilinmeyen 5 farklı madde stokları bulunduğu belirlenmiştir.
1. Sorun nedir ?
2. Bu sorun nelerden kaynaklanmış olabilir? Hipotezler üreterek gerekçeleri ile tartışınız.
3. Bu sorunun çözümü için hangi bilgilere gereksiniminiz vardır?
1. EĞİTİM OTURUMU : 2. BÖLÜM
Bu maddelerin tanımlanması için şirket müdürü işletmeden bir mühendisi D.E.Ü. Maden Mühendisliği Bölümüne gitmesi için görevlendirir. Şirket yetkilisi Enver Bey üniversiteye gelerek laboratuvar şefi ile görüşür ve gerekli dilekçeleri yazarak numuneleri teslim eder. Laboratuvar şefi Dr. Hasan Bey numunelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi için kimyager Necmettin Bey’i çağırır, kendisine iş formuyla beraber numuneleri teslim eder.
1. Kimyager Necmettin Bey’in yerinde siz olsaydınız bu numunelerin tanımlanması için neler yapmayı düşünürdünüz? Gerekçeleri ile tartışınız.
1. EĞİTİM OTURUMU 3. BÖLÜM
Kimya laboratuvarına getirilen farklı numuneler kimyager Necmettin Bey tarafından numaralandırılarak incelenmeye başlanmıştır. Kimyager Necmettin Bey incelediği maddelerle ilgili elde ettiği ilk bulguları aşağıdaki gibi bir Tablo halinde düzenleyerek laboratuvar şefi Dr. Hasan Bey’e götürür.
Veri:
1.EĞİTİM OTURUMU :4.BÖLÜM
Laboratuvar Şefi, Kimyager Necmettin Bey’e maddelerin tanımlanması ile ilgili yapılan testlerde ölçüm sonuçlarının doğruluğunun önemini vurgulayarak, 1 nolu numuneye uygulanacak olan kütle ve boyut ölçümleri ile ilgili testlerin en az 5 kez yapılması gerektiğini söyler. Bunun üzerine Kimyager Necmettin Bey, bu maddelere ait boyut, kütle, sıcaklık ölçümlerini en az 5 kez tekrarlayarak sonuçları şefine teslim eder. Test sonuçları şöyledir;
1.numune :
İncelenen numunelerin yoğunluğunu belirlemek için yapılan ölçümlerde elde edilen değerler şunlardır;
Kübün bir kenarı, milimetre bölümlü bir cetvel ile 5,01; 5,03; 4,98; 4,97; 4,99 cm olarak ölçülmüştür.
Kübün kütlesi, duyarlılığı d = 0,01 g olan terazi ile ölçülmüş ve 833,74; 833,76; 833,72; 833,75; 833,73 g bulunmuştur.
İyi bir elektriksel iletkenlik özelliği gösterdiği belirlenmiştir.
Sulu HCl asidi ile tepkimesi sonucu H2 gazı açığa çıktığı ve bu çözelti içinden H2S gazı geçirildiğinde turuncu renkli çökelek oluştuğu gözlenmiştir.
1.1. Ölçümlerin 5 kez yapılması sizce hangi gerekçelerle istenmiş olabilir? Tartışınız.
1.2. Verilen bu bilgiler söz konusu numuneyi tanımlayabilmek için sizce yeterli midir?
1.3. Taşırma kabı aracılığı ile hacmi 125 cm3 olarak bulunan küp biçimindeki numunenin kenar uzunluğunun alabileceği değerler neler olabilir? Bu değerlere karşılık gelen sayıların fiziksel ve geometrik yorumu nasıl yapılır, ölçülen değerlerle karşılaştırıp tartışınız.
2. numune :
Numunenin tamamı 200 mikron açıklığındaki elekten geçmektedir.
Suda çözündüğü gözlenmiştir.
Kalitatif (nitel) analizde sodyum iyonu ve sülfat iyonu saptanmıştır.
Sulu çözeltisinin iyi bir iletken olduğu, katı halde iken iletken olmadığı gözlenmiştir.
2.1. Verilen bu bilgiler söz konusu numuneyi tanımlayabilmek için sizce yeterli midir?
3. numune :
Numune, ortalama 5-10 cm boyutlarındadır.
Numune üzerine % 10’luk HCl çözeltisi damlatıldığında, köpürerek gaz çıkışı gözlenmiştir. Bu gaz, renksiz kireç suyu içinden geçirildiğinde beyaz bulanıklık gözlenmektedir.
Kalitatif analizde kalsiyum iyonu ile karbonat iyonu saptanmaktadır.
Moh’s sertlik değerinin 3 olduğu tespit edilmiştir.
3.1. Verilen bu bilgiler söz konusu numuneyi tanımlayabilmek için sizce yeterli midir?
4. numune :
Karışım suya atıldığında, beyaz tanelerin çözündüğü ve sarı tanelerin çözünmediği görülmüştür.
Sarı katılar süzülerek çözeltiden ayrılmış ve katı ile çözelti ayrı ayrı incelenmiştir.
Çözelti ısıtılıp çıkan buhar yoğunlaştırılarak renksiz bir sıvı elde edilirken geriye beyaz renkli katı kalmaktadır. Katının kalitatif analizinde sodyum iyonu ve klorür iyonu bulunmuştur.
Sarı katı madde yakılıp çıkan gaz, %3‘lük hidrojen peroksit (oksijenli su) çözeltisinden geçirilip çözeltiye %10‘luk baryum klorür çözeltisi ilave edildiğinde beyaz renkli çökelek oluşmaktadır.
Kalorifer kazanlarında yakıtın yakılması sırasında hissedilen koku, sarı maddenin yakılması sırasında da çıkmaktadır.
4.1. Verilen bu bilgiler söz konusu numuneyi tanımlayabilmek için sizce yeterli midir?
5. numune :
Elektriksel iletkenlik özelliği gözlenmemiştir.
Renksiz, berrak sıvı distilasyon işleminden geçirilmiştir. İki farklı sıcaklıkta kaynayan iki distilat ve distilat yoğunluklarının saptanmasına yönelik, piknometre ile yapılan ölçüm sonuçları da aşağıda verilmektedir.
Kimyager Necmettin Bey, 5 nolu numunede ilk distilat için yoğunluk testlerini paralel iki grup halinde gerçekleştirmiştir. Yoğunluk değerinin saptanmasında Tabloda verilmiş olan 1. ve 2. grup boş piknometre kütle ölçüm değerlerinden 1. grubun daha kesin, 2. grubun daha doğru olduğunu söyler.
NELERİ ÖĞRENMELİYİM ?
1. Eğitimö oturumu sonunda:
Maddenin fiziksel ve kimyasal özellikleri nelerdir?
Maddelerin sınıflandırılması nasıl yapılır?
Maddelerin ayırt edici özellikleri nelerdir?
Maddenin yapısı ve temel bileşenleri nelerdir?
Maddenin temel kanunları nelerdir ve bunlar nerelerde kullanılır?
Maddelerin isimlendirilmesi ve formüllerinin yazılması nasıl yapılır?
Ölçme nedir, ölçme sonuçları nasıl ifade edilir?
Birim sistemleri nelerdir? Boyut analizi nasıl yapılır?
Sayılar ve türleri nelerdir?
Koordinat sistemleri nelerdir?
Vektörler (toplama, skaler çarpım, vektörel çarpım…..)
2. Eğitim oturumu sonunda:
Doğru denklemi,
Doğrunun eğimi,
Fonksiyon ve türleri,
Maddelerin günlük hayatta ve sanayide kullanım alanları.
PDÖ metodunun başarısındaki kritik noktalardan biri, klasik sistemde farklı derslerin içeriğinde verilen fakat aslında birbirleriyle alakalı konuların etkin bir şekilde tümleştirilebilmesidir.
Özellikle çok disiplinli alanlarda her bir disipline ait konuların uygun olanlarının birbirleriyle tümleştirilmeleri ve düzeylerinin ayarlanması önemli bir noktadır.
Bu modüllerden biri olan “Ölçme, değerlendirme ve sayılar” adlı modül kapsamında, genel kimya konularından “madde ve özellikleri, atomun elektronik yapısı, periyodik çizelge ve elementlerin periyodik özellikleri, kimyasal bağlar, bağ teorileri ve molekül geometrisi”, fizik konularından “ölçme ve birim sistemleri, boyut analizi, vektörler (toplama, skaler çarpım, vektörel çarpım)” ve matematik konularından ise “sayılar, koordinat sistemleri, doğru denklemleri ve eğim kavramları, fonksiyon ve fonksiyon türleri, basit fonksiyon çizimleri” konuları modül kapsamında tümleştirilmiş ve gerçek bir mühendislik uygulaması probleme dönüştürülerek senaryo hazırlanmıştır.
Senaryonun modül hedeflerini azami derecede karşıladığı, anlaşılmasının kolay olduğu, kurgulanışının iyi olduğu, merak duygusu uyandırarak öğrenmeye motive ettiği öğrencilerden alınan geri bildirimler doğrultusunda saptanmıştır.
abdullah-seyrankaya515176577_ppt
|
astırmaadamı ÜyePuan: 418 | Gönderilme Tarihi: 15 Mayıs 2012 22:28:36 | # 2 Nejla hocam sağolsun ama bunları uygulamak gerçekten zor.. özellikle fiziki koşullar uygun değl ise..
|
Sayfalar:
[1] |
|