Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

Age of Conan: Hyborian Adventures Oyunu
diray67
Üye
diray67

Puan: 202

diray67 şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 18 Kasım 2010 10:13:46



Gods and Generals her “savaş severin” sevdiği bir filmdi. Savaş sever nedir peki? Böyle birşey yoktur. Sadece ben yanlış yazdım. Savaş filmi sever demek istemiştim Savaş sevilecek birey değildir. Hatta uzak durulacak, nefret bile edilmesi gereken birşeydir. Tarihte binlerce savaş olmuş irili ufaklı. Milyonlarca kişi de halkını temsilen ölmüş, kanlarıyla boyamış toprakları. Biz daha şanslıyız. Artık öyle kanlı çarpışmalar olmuyor bu devirde. Tabi bazı akıllılar kendi çıkarları için halen savaşmak için diretiyorlar ama, artık onları görmezden geliyorum ben.

Gods and Generals’in de oyunu yapılmış. “Mış” dedim çünkü benim hiç haberim olmadı bu oyundan. Bir anda karşıma çıkıverdi. Ben de filmini sevdiğimden ve kaliteli olduğunu bildiğimden oyunu aldım. Gittim yükledim, ama filmiyle bir alakasının olmadığını gördüm. Daha doğrusu, filmin yolundan gitse bile, filmin kalitesinin yakınından bile geçmediğini gördüm.

Oyunun konusu da filmin konusu ile aynı; Amerikan İçsavaşı. Halk ikiye bölünmüş, neredeyse ortada kalmış. Bir taraf ülkenin birliğini korumak için savaşırken, diğer taraf da bunun tam tersi için, yeni ülkeleri için savaşmaktalar. Siz de ön cephede bir komutansınız. Tüm olan bitene yakından tanık oluyorsunuz. Filmde geçen meşhur savaşlara bizzat tanık oluyorsunuz, hatta savaşın kaderini değiştirebiliyorsunuz.

Görevler aynen filmdeki, daha doğrusu gerçek hayattaki görevler ile aynı. Gerçekte hangi olaylar olduysa siz de aynılarını yapıyorsunuz. Toplam 9 ayrı görev paketiniz var. Bir görevi yerine getirmek için 4-5 tane ufak görevi yerine getirmeniz gerekiyor. Mesela bir düşman atağını durdurmak için, önce gidip köprüyü hallediyorsunuz, ayrıca cephane stoklarını yokediyorsunuz falan gibi. Bu bir örnekti. Bunun gibi görevleri yerine getirdikçe, tarihin yeniden tekerrür ettiğini farkediyorsunuz. Çünkü olan biteni değiştirme gibi bir şansınız yok. Sadece öldüğünüz zaman değişiklik oluyor

Oyunda silah olarak fazla çeşit yok. O zamanın modası bir Revolver var. 2 adet tüfek var, el bombanız var, bir de kendinizi diğer mermilerden korumak için zırhınız var. Ha bir de emektar bir bıçağınız var. Bunu süngü olarak da kullanabiliyorsunuz tabi. Silahlar bundan ibaret. O zaman fazla silah yok muymuş yoksa oyunun yapımcıları mı tembellik etmişler bilmiyorum. Ama silah sayısı kesinlikle yetersiz.

Kontroller çok kolay. Zaten bildiğiniz FPS kontrolleri. Ekranda size yardımcı olacak göstergeler de fazla değiller. Koskocaman ekran size kalmış. Sadece size yardımcı olan bir pusulanız var. O da pek kullanışlı değil. Oyun esnasında fazla ilginç birşeyle karşılaşmıyorsunuz. O yüzden kısa zamanda sıkılabiliyorsunuz. Yapay zeka olarak da oyun yerlerde sürünmekte. Düşman sizi görüyor ama vurmak için nedense tırsıyor sanki. Başrolde olduğunuzdan vuramıyor olabilir. Parasını alamamaktan korktuğu için yani Ama oyunda sayılmayacak kadar çok hata var. İç içe geçmeler, takılmalar, görünmez duvarlar, birden kaybolan düşmanlar, bir yere takılıp bir daha hareket edememeler… Daha sayarım ama yeter bu kadar.

Grafikler öyle süper değiller. Biraz fazla renkliymiş gibi geliyor önce ama sonra alışıyorsunuz. Ama sisli ve puslu bir hava olsaymış, tam anlamıyla savaş ortamı yaratılabilirmiş. Ama böyle renkli grafiklerle, sadece Nintendo için yapılmış bir oyun gibi duruyor. Ayrıca kan ve şiddet olayından uzak durulmuş. Gerçi savaşın kendisi başlı başına bir şiddet ama, bari daha fazla sıvamayalım demişler. Karakterler çok garip görünmekteler. Hele silah tutuşlar çok ilginç. İlk defa eline silah alan bir manken gibi, garip tutuyorlar silahı. Zaten silah modellemeleri de garip. Gerçeklerine sadık kalmışlar ama detaylı değiller.

Etraf da pek o kadar iyi görünmüyor aslında. Çok renkli olduklarından bahsetmiştim ya, şimdi de detaysız olduğunu söylüyorum. Heryer birbirine benziyor gibi. Savaşlar değiştikçe mekanlar da değişiyor ama nedense hep eşyaları yer değiştirmiş bir odadaymışsınız hissine kapılıyorsunuz. Grafikler için ne kötü diyebiliyorum ne iyi. Bazen hoşuma giden görüntüler de oldu, ama asla bu grafikler bir savaş oyununun grafikleri olamaz.

Ses efektleri için de aynı şeyi söyleyebilirim. Ortalama kalitedeler. Bir kere çeşitli değiller. Hep aynı sesleri ve müzikleri duyuyorsunuz. Silah sesleri iyi ama bu oyunun ayırıcı bir özelliği değil. Ses kalitesi de ortalamanın üzerinde. Müzikler de, tam emin değilim ama, filmden alımışlar.

Sistem ihtiyacı oyunun en iyi yanı. 1Ghz işlemci, 256Mb RAM ve 32Mb ekran kartı ile çok rahat oynayabiliyorsunuz oyunu. Dil de bilmenize gerek yok. Görevleriniz çok açık olarak size belirtiliyor. O yüzden herhangi bir sorunla karşılaşacağınızı sanmıyorum. Oyun da oldukça basit olduğundan bir günde bitirebileceğiniz bir oyun. Bir oturuşta, eğer beğenirseniz oyunu bitiriveriyorsunuz.

Gerçek hayattan ve ünlü bir filmden esinlenmesi, oyunu ilginç kılıyor. Özellikle filmin fanları için eğlenceli bir oyun olabilir. Bu nedenle oyunu hem tavsiye ederim hem de edemem. Oyun şu içinde bulunduğumuz süper oyunların olduğu devirde çok sönük kalmakta. Ama yine de kötü bir oyun değil. Bazı hataları da görmezden gelirseniz eğlenceli bile olabilir.

Alıntıdır: http://www.indirgen.com/Program-Tanitimlari/age-of-conan-hyborian-adventures-oyun-inceleme.htmlBağlantı dışarı gidiyor
Bu içeriğin geçmişi:
18 Kasım 2010 10:55:46 tarihinde sendetiklat tarafından taşınmış.

1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 17:00:25