diray67 Üye Puan: 202  | Gönderilme Tarihi: 18 Kasım 2010 13:10:49
Herkese merhaba. Etkileyici ve uzun bir giriş yapmaktansa kısa ve öz bir giriş yapmayı tercih ettim. Çünkü bu yazıda tanıtacağım oyunu hangi yönden överek başlıyacağıma karar veremedim. Neredeyse kusursuz kabul edebileceğimiz Black & White; yüksek kaliteli görüntüleri, birçok doğa olayını kontrol edebildiğiniz bir oyun motorunu ve Diyanet İşleri’ni kızdırabilecek ilginç bir konuyu aynı çatı altında topluyor.
Oyunun konusu yeni doğmuş bir tanrının maceralarını içeriyor. Oyuna başladıktan sonra tek işinizin insanlara hükmetmek olmadığını anlıyorsunuz. Başlarda bir bebek kadar cahil ve masum olan yaratığınız ile ilgilenmeniz lazım ve onu eğitmeniz hiç de kolay değil. Bu arada başı sıkışan ve yakaran halka da yardımcı olmanız şart, tabi bu arada iyi ve şeytani yanınızın verdiği ilginç fikirleri ve tüm tanrıları yok edip tek tanrı olmak isteyen Nemesis’i unutmamak lazım. Galiba biraz hızlı oldu, şimdi biraz daha ağırdan alalım.
Black & White adı, bir tanrının (yani bizim) iyi ve şeytani yönlerinden geliyor ya da kendi deyimleriyle siyah ile beyaz kısımlarınızdan (white & black, good & evil, yin & yang). Oyunun başından sonuna kadar hep yanınızda kalan iyi ve şeytani kısımlarınız, oyuna ilginç bir mizah anlayışı getirmişler. İyi yanınız; fıkra ve karikatürlerde sözü geçen ak sakallı bilge kılığına bürünmüş bir biçimde bulutu ile haraket ederken şeytani yanınız tombul ve çirkin kırmızı bir iblis ile şekillendirilmiş. Kısacası bunlar oyun boyunca nasıl oynayacağınızı anlatan ve vermeniz gereken kararlara yardımcı olan iyi ve kötü (bundan sonra böyle yazacağım), yani tam isimlerinin adamları. (iyi-kötü no1: Sizden hasta kardeşini bulmanızı isteyen ve karşılığında size bir evindeki bir taşı verecek kadın hakkında; iyi, hemen aramaya başlamanızı tavsiye ederken kötü tarafınız, evi yıkmanızı ve taşı hemen almanızı öneriyor.)
Ana konu, oğullarının köpekbalığı maması olmasını izleyen bir çiftin yakarmaları üzerine doğan yeni tanrının ve onun yeryüzündeki devasa gölgesi, varlığının kanıtı olan yaratığının hikayesini içeriyor. Sonradan öğrendiğimiz bilgilere göre tek tanrı olmak isteyen ve birçok tanrıyı yokeden en güçlü tanrı Nemesis’in planlarını engellemek için harekete geçmemiz de olaya biraz hareket katıyor (iyi-kötü no2: Evsiz kalan halkın yakarışı üzerine harakete geçmenizi isteyen iyiye kötünün önerisi tüm evsizleri öldürmek oluyor, nasıl olsa evsiz kalmayınca sorun çözülür).
Oyun basit bir sistem üzerine kurulu. Tanrılara ne kadar çok insan tapıyorsa o kadar geniş alanlarda etkili olabiliyorlar, inananlar kalmayınca ise anında ölüyorlar. Tanrı olarak kendinizi bir el olarak görüyorsunuz. Kötü şeyler yaptıkça; mesela insanlara elektrik verip küle dönüştürmek gibi, eliniz ve tapınağınız gittikçe kızarıyor. Yani gittikçe kötü bir tanrı olmaya başlıyorsunuz, elleriniz çirkinleşiyor, tırnaklar uzayıp sivriliyor. (iyi-kötü no3: ilk çocuklarını tanrı için kurban etmek isteyen bir çifti kötü taraf “ne iyi insanlar” diye karşılarken iyi taraf “çocuk yerine başka bişey kurban edelim” diyor mesela koyun?)
Herneyse, bu eli kullanarak etraftaki herşey ile oynayabilirsiniz (etki alanınız içindeki). Etrafta yüzen balıkları korkutmaktan, ağaçların yerlerini degiştirmeye kadar birçok ilginç şey mevcut. Oyunda etrafı her açıdan görmeniz mümkün. Yapabileceklerimiz çok fazla ama yapabileceğiniz şeyler ne yazık ki insanlarınız sayısı ve size inanç güçleri ile belirlenen sınırlar içersinde kısıtlı kalıyor. Bu sınırların dışına çıkan tanrı belli bir süre sonra geri çekilmeye başlıyor ve dışarda gücünü kaybediyor. Zaten önemli olan düşman bölgeler diyorsanız burada yardımınıza cici mi cici yaratığınız yetişiyor.
Her tanrının yaptığı gibi insanları kimi zaman kurtarmak, kimi zaman kendinize inandırmak, kimi zamansa yaptıklarına pişman etmek için mucizelerinizi kullanmanız gerekiyor. Bunları bazen etrafta kürelerin içinde bulabilirsiniz ama genelde size tapan insanların enerjileri (ve kurban ettiklerinizin enerjileriyle) ile yaratıyorsunuz. Her ırkın verdiği büyüler değişik ve her ırk en fazla 6 mucize verebiliyor. Sayılarını tam bilmememe rağmen 30′u geçen bu mucizeler arasında Yemek yaratma, Odun yaratma, Şimşek, Su, Fırtına, Tedavi, Ateş topu, Fiziksel ve Ruhsal kalkanlar gibi birçok mucize bulunmakta…
Oyunun başında kasabanıza kurulduktan sonra her tanrının bir yaratığı olduğunu, yaratığı olmayan tanrıların pek de adam yerine konulmadığını öğrenince hemen işe girişip bir yaratık edinmeye bakıyoruz. Bu yaratıklar saymakla bitmez ama işin komik ve eğlenceli kısmı bu yaratıkların gerçek hayattaki hayvanlar olması; ilk seçebildikleriniz kaplan, orangutan ve inek(?) olsa da sonradan repertuara katılan yeni birçok tür mevcut (ilk bölümde kulubesi olan bir adam sizin yaratığa karşılık özel bir babun veriyor ona göre, ama ben kıyamadım vermedim kaplanımı).
Her insan gibi bu yaratıklar da ilk doğduklarında cahil, masum ve küçükler (sadece birkaç metreler, ilerde dağ gibi oluyorlar). Yaratık seçiminden sonra çok zorlu bir eğitim başlıyor. Ne yapması gerektiğini öğrendiğini görmek beni çok mutlu etmişti gerçekten. Yani o kadar zaman Creatures I, II ve III oynayıp onlara yürümeyi ögretemediğim halde bir de baktım benim minik yaratık bir agacı sökmüş ve zorlanarak şeyir deposuna taşıyor. Tabi çok duygulu anlar da oluyor. Ama insanları yememesi gerektiğini bir türlü anlatamadım, acıktıkça yiyor eline geçeni. Tabiki neyi yapıp neyi yapmayacağını siz onu severek veya döverek öğretmelisiniz. Sırf bu yüzden üçüncü bölümden sonra oyuna tekrar başlamam gerekti, çok sıkıldım. Yani yaratığını dövmeyen sonra dizini dövebilir.
Yaratığınıza mı yoksa halka mı bakacağınızı şaşırmamak için yaratığın ilk iki bölümde terbiye edilmesinde yarar var. Aynı tanrılar gibi yaratıklar da kötüleştikçe çirkinleşir ve daha bir olurlar. Herhalde iyi olduklarında güzelleşiyolardır. Ama tek marifetleri odun toplamak da değil tabi. Belli zaman içinde sizi izleyerek mucizeleri yapmaktan tutun halkı yönetmeye kadar herşeyi öğreniyorlar, yani başlarda halk ve yaratık arasında zor anlar yaşasanız da sonlara doğru hiç de zorlanmadan ilerleyeceksiniz.
Gittiğiniz her yere yayılmadan önce bir tapınak yapmanız şart. Genelde bu bina otamatik olarak yapılıyor. Onun dışında depo, kasaba merkezi ve evlerin yapıldığı workshop önemli olan yapılar. Oyun yapımcıları o kadar detaylı düşünmüşler ki tek tip insanın uygun düşmeyecegini anlayıp birçok değişik ırkı eklemeyi ihmal etmemişler. Kızılderililer, eski İngilizler (çeltikler), Çinliler, Mısırlılar ve daha pek çok ırk mevcut. Bu farklı ırklar değişik harikalar yaparak (Çinliler gözlem kulesi, İngilizler stonehenge gibi) mucizelerinize ve kasabalara ekstra özellikler katarlar. Mesela Çinlilerin kulesi Heal büyüsünün gücünü 2 katına çıkarırken, Stonehenge ise odun, yemek benzeri ihtiyaç büyülerine bonus verir.
Tapınağınız bir bilgi merkezi; burada skor tablosu, save odası, görev odası, gelecek odası, yaratık mağarası, ayarlar odası ve taktik haritası mevcut. En çok işe yarayan oda yaratık mağarası, çünkü burada yaratığınıza dövme yapabilir ve hakkında her türlü bilgiyi alabilirsiniz. Örneğin, düşman yaratık hakkında onu hiç sevmiyorum, biraz korkuyorum gibi düşüncelerin yanında sizin hakkınızda “benimle hiç ilgilenmiyor” şeklinde düşünüp üzüldüğünü bilmeniz sayesinde onu daha çok sevmeniz gerektiğini anlarsınız. Bu arada yaratığınızı sevin ama şımartmayın. Ayrıca yaratığın neler bildiğini, örneğin nasıl mucize yapacağını, nasıl balık tutucağını bilip bilmediğini yine bu odadan kontrol edebilirsiniz.
Herşey böyle düzgün gelişmiyor tabi, sizi yok etmek ve yolunuzdan etmek isteyen tanrılar ve onların yaratık veya artık canavarı her neyse onlarla yapılan savaşlar oyunda en uzun süren bölümleri oluşturuyor. Bir tanrıyı yenebilmek için ona tapan herkesi yoketmeniz veya iyilikler yaparak size tapmalarını sağlamanız lazım, bunu da tüm kasabaları yıkarak veya ele geçirerek yapabilirsiniz. Kasabaları taşlarla, mucizelerle ve bir canavara dönüştürdüğünüz yaratığınızla yıkabilirken, yemek, su, tedavi mucizeleriyle insanların kalplerini ve inançlarını kazanıp kasabayı bu şekilde ele geçirebilirsiniz. Bu sırada rakip tanrılar boş durmaz ve mucizeleriyle ve yaratıklarıyla aynı şekilde karşılık verirler. Bu oyunun bir savaş oyunu olmadığını, yaptığınız veya yapacağınız iyilik veya kötülüklerin, iyi veya kötü (white veya black) bir tanrı olmanızı belirleyecek tek şey olduğunu unutmayın.
İki düşman yaratık birbirleriyle karşılaştıkları zaman küfürleşmeye ve birbirlerine hareket çekmeye başlarlar, birbirlerinden ayrılmazlarsa kavga kaçınılmazdır. Kavga sahnelerinde yaratıklar yanlız dövüşürler ve mucizeler kullanılamaz. Kavga için bir dövüş arenası ortaya çıkar ve sonuçta yenilen yaratık sahibinin tapınağındaki bahçeye geri döner ve uzun süre iyileşse bile geçen dövüşte aldığı yaraları taşır. Dövüşler yaratıkları psikolojik olarak da etkiler. Aynı Tamogochi veya Furby gibiler yani. En komik şey herhalde dev bir inekle dev bir kaplumbağanın şehiri yıkarak yaptıkları kavga olur herhalde .
Oyun yapı olarak kesinlikle tek bir parça değil. 3 yada 4 parçadan oluşuyor. Bu parçalar ise hit oyunların en iyi parçalarından oluşturulmuş. Yaratığın eğitimi ve geliştirilmesi Sims’e benziyor. Hükmetme, tapınmalar ve büyüler Populous 3′e, kasabaları kurmak ve geliştirmek ise Simcity’e benziyor. Ama tabi ki hiçbir parça herhangi bir oyundan tamamen alıntı veya çalıntı değil. Arka arkaya oynayacağınız iki oyunun aynı şeyleri yapsanız bile birbirinin aynısı olması mümkün değil. Fakat oyun sırasında yapmanız gereken minik görevler ve akışı sabit denebilir, ancak zamanlaması sizin yapacaklarınıza bağlı.
Black & White, son zamanların hit oyunlarının güzel ve eğlenceli kısımlarını mükemmel bir şekilde birleştiren çok başarılı bir yapım. Oyunun bizce tek eksi yönü baştaki eğitim bölümünü atlayamıyor oluşunuz, ancak bu bölüm yeni başlayanlar için mutlaka dikkatlice takip edilmesi gereken bir yer. İngilizceniz yeterli değilse, tapınakta (sanırım kütüphanedeydi) daha önceki konuşmaları bulabileceğiniz bir bölüm de var. Eğer etkileyici grafikler ve mükemmel müzikler eşliğinde tanrı olmanın nasıl olduğunu siz de merak ediyorsanız kesinlikle bu strateji klasiğini koleksiyonunuza katmanızı tavsiye ederim. Sonuçta Black & White için yeni bir oyun türü denebilir ve belki de bu yılın en iyi oyunu seçilecek, fakat seçilmese bile son zamanların en güzel oyunu olduğu kesin.
Yeni Başlayanlara İpuçları
Bunları biliyor musunuz?
* Oyunun yapımı üç yıl sürdüğünü,
* Lionhead Studios’da yapım ekibinin başında adını çok sık duyacağınız Peter Molyneux’in bulunduğunu,
* Oyunun başında seçebileceğiniz üç yaratık olmasına karşın oyunda ilerledikçe açabileceğiniz toplam 18 yaratık olduğunu,
* Black & White için yeni bir oyun türü denilebileceğini,
* Oyun için yeni ek paketler hazırlanmaya başlandığını,
* Eğer orjinal oyuna sahipseniz ve kaydınızı da yaptırdıysanız oyunun kurulu olduğu dizindeki “CreatureUpload.exe” isimli programla yaratığınızı internette sergilenmek üzere oyunun web sitesine yollayabilileceğinizi
* Web sitesine yollayacağınız sayfaları görmek isterseniz (bunun için kayıtlı olmanıza gerek yok) yine aynı dizindeki “Profiles” dizininin altını araştırmanızın yeterli olacağını…
Şimdi gelelim “mini mini” rehbere…
Kontrol
* Yer değiştirme, ilerleme, kısaca navigasyon oyunda göstereceğiniz başarı ve alacağınız zevki doğrudan etkileyen bir konu. Bu nedenle kontrolları kendinize uygun ayarlamanızı öneriyoruz. Oyunda yeryüzündeki bir noktaya farenin sol tuşuyla basıp çekerek veya iterek ilerleme çok orjinal bir fikir ancak fakat zaman zaman kullanışsız hale gelebilir. Bunun için klavyenizde (bu, FPS oyunlarına alışıksanız sizin için daha kolay olacaktır) ileri, geri, sola ve sağa ilerleme hareketlerini W, S, A ve D tuşlarına atayın. Q ve E tuşlarını kamerayı döndürmek, R ve F tuşlarını da yukarı-aşağı bakış açısını (pitch) ayarlamak için kullanın. Eğer farenizde ortada scroll tekerleği varsa oyun bunu zoom-in ve zoom-out olarak kullanıyor. Yoksa zaten her iki fare tuşuna tuşa birden basıp ileri geri hareketiniz bu işi görüyor.
* Harita üzerinde bir noktaya farenin sol tuşuyla çift kliklerseniz hemen o noktaya erişir ve zoom yapmış olursunuz. Haritada ilerlerken olabildiğince geniş açıdan görebilmek için zoom-out yapın, bakış açısını tüm haritayı görebilecek şekilde iyice dikleştirin ve gitmek istediğiniz noktaya klikleyin; bu size ilerleme sırasında epey zaman kazandıracaktır.
* Güçleriniz haritada da görüldüğü gibi kırmızı çizginin, yani kontrol alanınız içinde geçerlidir. Fakat, kısa bir süre için bile olsa bu alanın dışına çıkabilirsiniz. Bunun için çabuk davranıp dışarıdan değerli malzemeler ve kurban edeceğiniz/kendinize bağlayacağınız insanları yakalayıp bir an önce geri dönün.
* Oyunda eli bir nesnenin üzerine tuttuğunuzda (bir tuşa basmadan) F1 tuşuna basacak olursanız ekranın altında o nesnenin ne olduğu yazar.
Genel
* Binaların yanlarındaki işaret tabelalarını mutlaka okuyun. Hiç okumamış olduklarınız veya yeni çıkanlar etraflarında dönerek kendilerini belli ederler. Bu tabelalarda o binada ne olduğu, nasıl çalıştırılacağı yazar. Boş alanlarda çıkanlarda ise yaratığınızın eğitimi ile ilgili bilgiler, oyunla ve ve bazı amaçlarınıza nasıl ulaşacağınızla ilgili ipuçları bulunur.
* Eğer yaratığınızı yeterince iyi eğitirseniz uzun süre kendi başına bırakabilir ve köy ve köylülerinizle daha fazla ilgilenebilirsiniz.
* “İyi” olmak istiyorsanız herşeyden önce öldürmekten olabildiğince kaçınmalısınız. Tüm adayı ele geçirmek için yapmanız gereken diğer köylere misyonerler ve tüccarlar göndermek, gerektiğinde yaratığınızı götürerek veya kendiniz giderek çeşitli yardımlarda bulunmanız mucizelerle etkilemeniz gerekir. Düşmen tarafından saldırıya uğrasanız bile karşılık vermek yerine shield (kalkan) mucizesini kullanarak köyünüzü ve köylülerinizi bu şekilde korumalısınız. Aynı şekilde, köyünüze saldırıp zarar verene kadar yaratığınızın düşman yaratığa saldırmasını da engellemelisiniz. Yaratığınızın kolayca kışkırtılabileceğini de unutmayın.
* Eğer eğlence için öldürüyorsanız “kötü” olduğunuza emin olabilirsiniz. Oyunda kötülük yapmak için öldürmenin dışında da işkence, açlık çektirme veya psikolojik baskı/saldırı gibi deneyebileceğiniz seçenekler var (yani bunları siz yaratıyorsunuz . Mucizeleri yaratmak için kullanmanız gereken enerjiyi (miracle power) “kötü” tarafta iken kurbanlar ile sağlayabilirsiniz.
* Köyünüzde zaman zaman gümüş belgeler (silver scroll) göreceksiniz. Bunlar oyun içindeki küçük görevler anlamına gelir. Örneğin daha eğitim bölümünde kıyıda gemi inşa eden adamlara odun ve yiyecek sağlamak, boğulan baıkçıları kurtarmak, kayıp adamı ve koyunları bulmak, kaçırılan çocukları bulmak gibi. Bu küçük görevleri kötünün veya iyinin tavsiyelerine uyarak iyi veya kötü iki şekilde de başarabilirsiniz. Sonuçta ödülünüzü iyi veya kötüden biri size verir. Bu ödüller genelde bir kere kullanabileceğiniz bir mucize şeklindedir. Altın belgeler (golden scroll) ise oyunun ilerleyişine doğrudan etki ederler.
Yaratık (creature)
* Seçeceğiniz yaratık sizin bu dünyadaki temsilciniz olacak. Yaptığı hareketler de sizin isteklerinizin bir yansıması olacak, dünyayla etkileşimi de bir tanrı olarak sizin nasıl biri olduğunuzu gösterecek. Örneğin, yaratığınıza köylüleri yemeyi öğretecek olursanız, köylüler size tapınmaktan vazgeçecek, tam tersi köylülere yardım etmeyi ve sorunlarını çözmeyi öğretirseniz daha fazla tapınacaklardır.
* Yaratığınızla etkileşime girmek, ödüllendirmek vb. için fareyi (eli) üzerine getirin ve imleçte interact yazdığında sağ butonu (action) basılı tutun ve kaldırmayın. Bu ekranda yaratıkla yüz yüze etkileşime gireceksiniz. Yaratığınız sizin onayladığınız birşey yaptığında etkileşime girin ve başını, gövdesini vb. elinizin hareketleriyle okşamaya başlayın ve bu işi “Good Boy” kısmı tamamen dolana kadar yapın. Tam tersi istemediğiniz birşey yaptığında (bir köylüyü yemek veya sağa sola fırlatmak gibi) yine aynı ekrana girin ve bu kez elinizi sola sağa sertçe sallayarak yaratığınızı dövün. Vücudunun neresine vurduğunuza ve vuruş şiddetine göre ceza oranını ayarlayabilirsiniz. Tüm bunlar yaratığın eğitiminin bir parçasıdır ve sizce doğru ve iyi ile yanlış ve kötü olan şeyleri ödüllendirerek veya cezalandırarak öğrenmesini sağlar.
* Yaratığınızın önünde yaptığınız herşey görülür ve öğrenilir. Örneğin köyküleri alıp sağa sola fırlatıyorsanız yaratığınız da bunu yapmayı öğrenir ve bu hareketin doğru birşey olduğunu düşünür. Bu yüzden yapmasını istemediğiniz şeyleri yaratığınızın önünde yapmayın.
* Yaratığınız kendi dışkısı da dahil herşeyi yiyebilir. Eline birşey aldığında karnını ovalarsanız elinde ağaç, kaya, köylü vb. ne varsa yer. Ancak unutmayın, yaratığınızın kendi karakteri ve doğasına uygun olarak hoşuna giden ve gitmeyen şeyler vardır. Bu nedenle yaratığınız birşey yedikten sonra nasıl davrandığına dikkat edin ve o anda yediği şeyden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayın. Farklı türde yaratıklar farklı yiyeceklerden hoşlanırlar. Bazı yiyecekler yaratığınızın bağırsaklarının bozulmasına veya kusmalarına neden olur.
* Oyunda üç değişik tasma (leash) var. Bunlar eğitim sırasında yaratığınızı aldıktan sonra tapınakta yaratığın bölümünün çitlerinde asılı. Yaratığınızın gösterdiklerinizi daha çabuk öğrenebilmesi için eğitim tasmasını kullanın (learning leash). Bu tasmayı özellikle mucizeleri (Miracles) kullanırken bağlamayı unutmayın. Böylece yaratığınız gerektiğinde bu mucizeleri kendi başına da kullanabilir.
* Yaratığınızı çevreyi geliştirmek için de kullanın ve tapınak önüne veya köyün ortasına pislememesini öğretin. Eğer dışkısını tarlaya yaptırmayı öğretirseniz bu sayede ürünler için gübre elde etmiş ve işe yaramayacak birşeyden faydalanmış olursunuz.
Köylüler
* Ne kadar çok köylünüz olursa size o kadar çok tapınacak adam olur. Oyunun başlarında (eğitim bölümlerinden sonra) Breeder Discipline ile nüfusunuzu arttırıp daha çok discipline yaratın. Bunun için bir köylüyü alın ve üzerinde kalp ikonu görünen bir köylü bulana kadar karşı cinsten diğer köylülerin arasında dolaştırın. Elinizdeki köylüyü burada bırakın ve izleyin. Öpüşmeye başlayacaklar, dokuz ay sonra da köyünüze yeni bir çocuk eklenecek.
* Köylülerinizi yeterince yiyeceği ve başlarını sokacakları evleri olduğundan emin olun. Bunun için kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için görevler verin. Yukarıdaki çocuk yapma işinde olduğu gibi boştaki bir köylüyü elinize alın. Köylüyü ağaçlara yaklaştırdığınızda balta ikonu (forester), tarlaya yaklaştırdığınızda saman ikonu (farmer, harvester), oyunun ilerleyen kısımlarında da süren bir inşaata yaklaştırdığınızda tuğla ikonu (builder) vb. çıkacaktır. Köylüyü bu ikonlardan hangisinin yanında yere bırakırsanız o işi (discipline) yapmaya başlayacaktır, ve bu arada bilgisayar da işin adını size sesli olarak duyuracaktır. Köylüleri boş oturtmayıp aktif tutarsanız hem daha mutlu olurlar hem de kendi ihtiyaçlarını karşılarlar.
* Tarlaları vb. köyün deposuna yakın yerlere kurarsanız köylüleriniz taşıma işlerini daha çabuk yapabilirler.
* Köylüleriniz aç kalırlarsa size olan inançlarını kaybetmeye başlarlar. Bu nedenle çiftçileri diğer köylülere yeterli yiyecek sağlayacak şekilde sürekli aktif tutun.
* Köylülerin dinlenemeleri ve çabuk yorgun düşmemeleri için evlerini işlerinin olduğu yerlere yakın yapın. Dinlenmiş köylüler daha mutlu olurlar ve daha verimli çalışırlar.
* Köylülerin mutluluğunu arttıran diğer bir gerekli yapı da mezarlıktır. Eğer köyde bir mezarlık varsa ve birisi ölürse daha az yas tutarlar ve sonuçta da daha verimli ve mutlu olurlar.
* Mucizeler (miracle) köylülerinizin bazı ihtiyaçlarını (yiyecek-food, kereste-wood, su-water gibi) çabucak karşılamanın kolay bir yoludur. Bunun yanında bir de doğa üstü mucizeler vardır ki (lighting bolt, spiritual shield ve healing-iyileştirme gibi) ihtiyaçlar için kullandığınız mucizelerle birlikte bunları da kullanarak başka köyleri ve köylüleri toplu olarak kendinize bağlayabilirsiniz. Örneğin size bağlı olmayan bir köyün deposuna ihtiyaçları olan kereste veya yiyeceği mucize kullanarak sağlarsanız size olan inançlarını arttrır ve bağlanmalarını sağlarsınız.
* Size tapacak daha fazla köylü istiyorsanız etki alanınızı genişletmek zorundasınız. Bunun için sınırlarınızın hemen yanında binalar yapmak iyi bir çözümdür.
* Birşey üretilen binaların ve deponun yanında bazı bayraklar vardır. Bu bayraklar ihtiyaç duyulan nesneleri belirtir ve daha yükseğe çıktıklarında o şeye ihtiyacın arttığını gösterir. Oyun boyunca bu bayrakları sık sık kontrol edin. Bu bayraklar özetle Food (yiyecek), Wood (kereste), Village Expansion (ev), Children Expansion (nüfus), Civic Buildings Expansion (eğitim vb gibi sosyal binalar), Protection Desire (korunma) ve Mercy Desire (merhamet) şeklinde köylülerin ihtiyaçlarını gösterir.
Alıntıdır: http://www.indirgen.com/Program-Tanitimlari/black-white-oyun-inceleme.html
|
Ara
