Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

Far Cry 2
x12x
Üye
x12x

Puan: 200

x12x şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 06 Ekim 2010 00:40:19

Biz oyuncuların bazı özel anları vardır. Ve bu anlara özel oyunlar. İşte Far Cry bunlardan bir tanesi. Hayır Türkiye’nin gururu oluşundan bahsetmiyorum. Oynarken bize hissettirdiği o enfes duygulardan, verdiği değişilmez tattan bahsediyorum. Fazlasıyla tatmin edici oynanabilirliği bir yana, Crytek’in bizlere bahşettiği etkileyici ada tasarımlarıyla mükemmel birçok şeyi bir oyunda tadabilmiştik. Ve hala o harika manzaralarla etkileşimi unutamadığınızdan eminim. Ve özlediğinizden de. Sizlere biraz sonra anlatacağım yeni Far Cry oyunu, özlediğimiz manzaraları veremese de, Far Cry’ı ilk oynadığımızda hissettiğiniz heyecanı vermeye çok yakın. Half-Life ve Doom 3 arasında gidip gelen süreçte, karşımıza çıkan, görselleriyle dikkatleri üzerine çeken ardından çıkışıyla birlikte efsaneleşen Far Cry uzun yıllar sonra ekranlarımıza konuk oluyor. Ancak bir takım farklılıklarla. Öncelikle seriyi takip edenlerin bileceği üzere CryTek ve Ubisoft yollarını ayırmışlardı. Bu yüzden yeni Far Cry oyunu Crytek’in hünerli ellerinden uzak. Hatta bu ayrılış oyuncuların arasında Far Cry’ın “üvey evlat” ismini almasına da bizzat sebep olan şey. Oyuncular bu yakıştırmayı yapmışlardı ama unuttukları bir şey vardı, Ubisoft kendini kanıtlamış başarılı bir firma ve yaptıklarıyla her daim güven veriyor. Nerden mi biliyorum? İşte kanıtı…

Afrika güneşinde insan avı

Far Cry 2’yle ilgili teknik detaylara geçmeden önce bir hususa değinmek de fayda var. Yeni oyunun adı Far Cry olmasına rağmen ilk oyunla tek bağlantısı sadece ismi. Yani senaryo bakımından ilk oyunla hiçbir bağlantısı bulunmuyor. Hatırlarsanız ilk oyunda (unutmak ne mümkün!) bir adada geçen olağanüstü olaylar arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışıyorduk, hatta en sonunda aralamıştık. Yeni oyunda ise senaryo tamamen farklı. Şöyle ki, Afrika’da kutuplaşmalar olmuş ve neticesinde AFLL ve APR adında iki grup ortaya çıkmış. Bu iki grup ortada karışıklık yarattığı gibi “The Jackal” adındaki bir silah tüccarı bu gruplara silah temin ederek Afrika içerisinde bir iç karışıklık ortaya çıkarıyor. İşte bizim yapmamız gereken bu adamı devre dışı bırakmak. Görüldüğü gibi oyunumuz senaryo bakımından ilk oyunla hiçbir konuda bağdaşmasa da, seçilen konu ilk Far Cry oyunu gibi Amerikanvari olma özelliği taşıyor. Bu tür konular her zaman ilgimi çekse de, pek yaratıcı olmuyor maalesef. Zaten senaryonun ilerleyen bölümleri söylediğimi doğrular nitelikte. Çünkü bir süre sonra Far Cry 2 senaryosu oldukça tekdüze bir hale gelebiliyor. Far Cry 2 açılış ekranında bol aksiyonlu bir videodan sonra menüsüyle karşılaşıyoruz. Oyunumuz menüsü bakımıyla sade gibi gözükse de, defter şeklindeki butonları ve buna hitaben efektleriyle oldukça hoş bir görünüme sahip. Menüde yer alan New Game seçeneğine tıkladıktan sonra bizden bir karakter seçmemiz isteniyor. Oldukça geniş bir seçim sunan karakter seçme ekranında dokuz karakterden herhangi birini seçerek oyuna başlıyoruz. Ayrıca unutmadan şunu da belirtelim; seçtiğiniz karakterin oyunun gidişatına yani senaryoya herhangi bir etkisi bulunmadığı gibi aralarında da önemli farklar yok. O yüzden siması hoşunuza gideni seçerek oyuna başlayabilirsiniz. Far Cry 2’nin en çok merak edilen yönlerinden birinin grafikleri olduğunu bildiğim için sizleri daha fazla bekletmeden ilk olarak grafiklerle ilgili detayları aktarmak istiyorum. Ancak bilgilere geçmeden önce kalıplaşmış bir takım kıyaslamaları hafızanızdan silmenizi tavsiye ederim. Nedir bu kıyaslama? Tabi ki Far Cry 2 ve CrySis Warhead grafikleri arasındaki kıyaslamadan bahsediyorum. Bu kıyaslama masum gibi gözükse de aslında hiç de adil değil. Çünkü Crytek oyunlarda grafiğe vermesi gerekenden fazla değer veriyor ve elindeki teknoloji çok üst sınıflarda ve oyun üreticilerinin tümü bunu kabul etmiş durumda. Bu yüzden Far Cry 2’nin grafiklerini CrySis’le kıyaslamak hata olur. Tam tersine kafanızdakileri silip Far Cry 2 oynamaya başlarsanız Far Cry 2’nin grafiklerine daha çabuk alışırsınız. Alışırsınız diyorum çünkü grafikler ilk oyuna göre çok farklı. Bildiğiniz gibi Far Cry PC’de doğan bir yapım. Ancak Far Cry 2 grafikleri fazlasıyla konsolcu bir bakışla hazırlanmış. Bu yüzden alışmanız biraz zor olacaktır. Hatta açıldığında “doğru oyunumu oynuyorum?” diye de düşünebilirsiniz, anlarım halinizi. Far Cry 2 grafikleri yeni nesilde olması gereken grafik standartlarının çok çok üstünde. Çevredeki tüm nesneler, binalar, barakalar ve araçlardaki tasarımlar fazlasıyla başarılı olduğu gibi çok gerçekçi hazırlanmış. Örneğin oyundaki bir arabanın tasarımı bir FPS oyununda ikinci plana atılması beklenirken tam tersine başarılı bir şekilde hazırlanmış. Dediğim gibi çevredeki binalar ve objelerin tasarımları gayet başarılı. Benim dikkatimi daha çok çeken silah tasarımları oldu ve neredeyse gerçek silahlarla oynadığı düşündüm. Silahların gerek çizilişleri, gerek seçilen renk ve dokular tam kıvamında olmuş. Oynarken bu sebeple ayrı bir tat aldım. Hatta silahlara bakakaldığım ve bu yüzden öldüğüm de oldu. Oyundaki bir diğer grafik başarısı da karakter modellemeleri için geçerli. Karakter tasarımları aynen beklediğim gibi başarılı olmuş. Çevredeki düşmanların suratları birbirini çok az tekrar ettiği gibi yüz tasarımları gayet başarılı. Mesela bizi gördüklerinde telaşa kapılıp, şaşırmış bir yüz ifadesi çıkarıyorlar. Bunun dışında Afrika insanına uygun modellemeler görmek de sevindirici. Gelelim çevredeki bitki örtüsüne. Bildiğiniz gibi Afrika Kıtası bitki örtüsü bakımından pek de zengin sayılmaz. İşte bu yüzden çevredeki tasarım otlar, ağaçlar ve kum tanelerinden ibaret. Bunun sonucu olarak da çevreye fazlasıyla sarı ve kahverengi arasında değişen renkler hakim. Bu zamanla sizin açınızdan sıkıcı olabilir zira sitemiz editörlerinden Onur “holy damien” bundan şikâyetçi durumda. Buradan Onur’a ve siz okurlara sesleniyorum; bu durumu görmezden gelmek zorundayız, çünkü seçilen bölge Afrika ve yapılacak pek fazla bir şey yok. Tam tersine bu noktada bahsedilmesi gereken şey Ubisoft Montreal stüdyolarının Afrika’yı bu kadar iyi bir şekilde oyuna aktarmış olmaları. Gerçekten de, Afrika ortamını bizlere en iyi şekilde sunmuşlar. Ama yine de bir konuda sitem etmek gerekirse, sanırım bu grafiklerin PC’de doğan bir oyuna göre fazlasıyla konsolcu hazırlanması olabilir. Bu benim ciddi anlamda canımı sıksa da, grafiklerin büyüsüne kapılık unuttum bile. Son olarak oyundaki gölgelendirmeler ve ışıklandırmalardan bahsedeyim; oyundaki cisimlerin gölgelendirmesi bilhassa çok başarılı. Bir araçla giderken yolu üstüne bir ağacın ya da objenin gölgesinin düşüşü gayet başarılı. Sonuç itibariyle Far Cry 2 grafikleri özünden kopmuş olsa da, başarılı motoruyla bizlere kendini sevdirmeyi başarıyor. Öte yandan, gerek modellemeler, gerekse Afrika’nın başarılı bir şekilde yansıtılmasıyla Far Cry 2 grafikler konusunda övgüyü hak ediyor.



Yeni yeni tatlar, atmosferi ikiye katlar

Oyunda ilerlerken kullanabileceğimiz GPS sistemiyle hazırlanmış haritamız mevcut. Bu harita üzerinde işaretli noktalara giderek görev bölgelerine kolayca ulaşabiliyoruz. “5” tuşuna basarak ekranda beliren haritamız GPS sistemi sayesinde gideceğimiz güvenli yolları, arkadaşlarımızı gösterdiği gibi harita üzerinde yer alan silah dükkanları ve para bulabileceğimiz tüm noktaları gösteriyor. Önemli bölgelere yaklaştığınızda ise GPS’den yanan ışıklar ve sesler beliriyor. GPS sistemini kullanırken yararlanabileceğimiz Monocular Dürbünü yer alıyor. Bu dürbün sayesinde etrafta geniş çaplı bir gözetleme yapabiliyor, saklı ve gizli olan birçok şeyi rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Oyundaki harita devasa olarak adlandırabileceğimiz cinsten. Çünkü oyunda geçen mekan tam olarak 50 km2. Bu yüzden GPS sisteminin geliştirilmiş olması çok mantıklı olmuş yoksa bu koca haritada kaybolabilirdik. Oyunda görevlere ulaşırken kullanabileceğimiz araçlar da mevcut. Jeep, hummer, tekneler ve arabalar görevlere ulaşmada bizlere kolaylık sağlıyor. Birçok FPS’de olduğu gibi Far Cry 2’de de araçların üzerinde çeşitli silahlar mevcut. Tabi ki bu silahlar o araca özgü silahlar ve aracı kullanırken ateş etmek de mümkün. Bu noktada hem sürüşlerde hem de ateş ederken araç kullanmak oldukça basit ve kullanışlı hazırlanmış, sıkıntı yaratmıyor. Ayrıca Far Cry 2 GPS sisteminden sonra değişik bir özellik daha oyuna eklemiş; çevredeki bozuk arabaları yanımızda bulunan tamirat aletleri sayesinde tamir edip kullanışlı hale getirebiliyoruz. Üstelik arabanın bozuk noktasını açtığımızda da arabanın motorundan aküsüne kadar birçok şeyin detaylı olduğunu görüyoruz. Bu özellik de iyi düşünülmüş, hoş bir fikir olarak gözümüze çarpıyor. Araçlarla ilerlerken GPS’den gelen sesler sayesinde çevredeki işimize yarar birçok şeyi bulabiliyoruz. Bunların en başında bir çanta içerisinde yer alan elmaslar geliyor. Elmasların oyundaki önemiyse, bizlere para anlamında. Harita üzerinde yer alan silah dükkanlarından yeni silahlar alırken ya da daha farklı şeylere ihtiyaç duyarken elmasları kullanıyoruz. Elmasları mantıklı kullanmak da çok önemli aslında. Zira bazı bölümleri elimizde var olan silahlarla geçmek mümkün olmuyor silah almamız gerekiyor ya da can barımız azaldığında ilaç almak zorunda kalıyoruz. Bu durumlarda elmasları kullanmamız gerekiyor. İşte bu yüzden elmasları har vurup harman savurmayın. Aksi halde ortada öyle kalakalırsınız. Elmasların silah alırken işe yaradığından bahsetmiştim. Şimdi birazda oyunda yer alan silahlardan bahsedeyim. Oyunda aynı anda en fazla dört silah taşıyabiliyoruz. Bu yüzden yeni silah taşımak istediğinizde mecburen bir tanesinden vazgeçmeniz gerekiyor. Oyunun silah yelpazesi oldukça çeşitli. Tabancalar, sniper’lar, makineli tüfekler, pompalı tüfekler, bazukalar, Molotof kokteyli, C4 patlayıcılar ve hatta alev silahı dahi bu yelpaze içerisinde. Bunun dışında daha önce de dediğim gibi araçlar üzerindeki silahlar, çevredeki ağır makineliler ve sürpriz niteliğindeki özel silahlarlar mevcut. Silah kullanımı fazlasıyla gerçekçi. Bazuka kullanırken “tutukluluk” adını verdiğimiz durum gerçekleşiyor. Onun dışında sniper kullanmak oldukça rahat ve kullanışlı.


Far Cry 2 GPS sistemi ve araç tamiratından sonra, daha değişik tatları da bizlere sunuyor. Mesela bir düşman tarafından vurulduğunuzda mermiyi vücudunuzdan çıkartabiliyorsunuz. Ne kadar hızlı davranırsanız o kadar başarılı olmanız da mümkün. Bunun dışında vurulduğunuzda sargı çantanızdan sargı bezleri çıkarıp yaralı bölgeyi sarıp iyileşebiliyorsunuz. Tabi sargı tamamlandıktan sonra can barınızda artış gösteriyor. Bu yönüyle Far Cry 2’yi çok sevdiğimi söyleyebilirim. Zira diğer oyunlarda olduğu gibi biraz bekleyerek can barının düzelmesi gibi saçmalıkta ortadan kaldırılıyor. Hem daha gerçekçi bir oynayış sunuluyor. Kayıt sistemine gelince genelde yeni bir tat olmasa da ilk oyunda olmayan kayıt özelliği de oyuna eklenmiş. Artık istediğimiz noktada oyunu kaydedebiliyoruz. Bu önemli eksinin de düzelmesi çok iyi olmuş. Bunu dışında çevreyle etkileşim eldeki FPS’lere göre dengeli olmuş diyebilirim. Birçok objeyle doğrudan etkileşim mümkün. Hatta lav silahı aracılığıyla çevredeki otları dahi yakabiliyoruz. Hatta otların yanması dahi çok gerçekçi olmuş. Lavı gönderir göndermez yanmak yerine 4-5 saniyede bir yanmanın büyümesi hoş olmuş. 4-5 saniye olması gayet normal yoksa dakikalarca kim bekleyecekti. Hazır yanma efektine değinmişken patlama efektine de değineyim. Zira grafiklerden bahsederken sanırım bun konuyu atladık. Patlama efektleri aslında beklediğim kadar iyi olmadı. Çünkü diğer oyunlarda gördüğüm o harika patlamalardan sonra Far Cry 2 biraz gözüme düşük geldi. Yanlış anlaşılmasın kötü değil hatta başarılı ancak daha iyisi olabilirmiş. Patlama efektleri ortamdan çabuk kayboluyor ve yaptıkları etkiler çok düşük. İşte bu yüzden diğer oyunlara göre daha düşük bulduğumu söyledim. Ama yinede jeep’lerin patlaması ya da bir köprünün patlaması ortalama seviyelerde.



Far Cry 2’de oldukça kullanışlı olan arkadaşlık sistemi mevcut. Bu sistem şu şekilde işliyor; karşı guruplardan ele geçirdiğimiz düşmanlara karşı iyi tavırlar sergileyerek ya da gittiğimiz yerlerdeki halkın bizden istediklerini yerine getirerek dost kazanabiliyoruz. Peki dostların bize katkısı ne diye soracak olursanız onu da bir çırpıda açıklayayım. Oyundaki dostlarımızı GPS sistemiyle bularak yanlarına gittiğimizde bize para, saklanacak yer, ilaç ve mermi yardımı yapıyorlar. Merminiz mi yok, ilacınız mı bitti hatta sohbet edecek adam mı arıyorsunuz? Açın GPS’i gidin dostlarınızın yanına. Dertlerinizin çaresi onlarda. Oyunda ilerlerken bize verilen görevlerden de sizlere bahsedeyim. Oyundaki görevler ilk olarak harita üzerinde gezinirken çevre karşılaştığımız insanlardan geliyor. Bu görevleri yaptıkça zamanla telefon aracılığıyla, bazen istenilen bölgelere gidilerek, bazen de yüz yüze görüşmelerle veriliyor. Bize verilen görevlerse pek fazla çeşitlilik taşımıyor. En heyecanlı görevler genellikle çete başlarını ve elemanlarını öldürmek. Bu bölümlerde çatışmalarla aksiyon hat safhalara çıkıyor. Bunların dışında barakaları, köprüleri ve araçları patlatmak, önemli kişilerle görüşmek ve bazı şeyleri zamanında yapmaktan oluşuyor. Gördüğünüz gibi görevlerde pek fazla çeşitlik bulunmuyor. Zaten oyunun en büyük eksilerinden birini bu oluşturuyor. Görevlerin çeşitlenmeyişi zamanla oyunu tekdüze bir hale getirip monotonlaştırabiliyor. Bu yüzden oyun zamanla fazlaca sıkıcı olabiliyor. Üstelik Far Cry 2 yan ve ana görevlerle birlikte 30 saati bulan bir oynanabilirliğe sahip. Açıkçası her zaman oyunların oynayış süresinin kısa oluşundan yakınırız. Sanırım bu sefer de uzun olduğu için yakınacağız. 30 saatlik oyun süresi içerisinde yapacağımız görevler içerisinde daha önce de dediğim gibi aksiyonu bolca yükselten bölümlerde var. Bilhassa çete başlarını öldürürken küçük bir birliğin içine dalmak ve benzersiz çatışmalara katılmak oyunun atmosferini güçlendiriyor. Bu görevlerde çete başı birçok kişi tarafından korunduğunda mutlaka bir taktiğe ihtiyaç duyuyoruz ve bu taktiği belirlemek tamamen bize ait. Bu yönüyle Far Cry 2 oyuncuya hoş bir serbestlik sunuyor. Ayrıca düşmanlara saldırırken istediğimiz noktadan istediğimiz şekilde saldırabiliyoruz. Ancak saldırırken gizlilikten ve taktikten yoksun saldırmak büyük hata olacaktır. Çünkü düşmanların yapay zekası oldukça güçlü. Bu yüzden çevredeki objelerin, kulübelerin ya da ağaçların arkasına saklanarak saldırmak daha mantıklı. Zira yoksa yüksek tutulan yapay zekanın kurbanı olabilirsiniz. Yapay zeka demişken gelişmiş yapay zekayı atlamak olmaz. Birazda yapay zekadan bahsederek izninizle ses ve müziklere geçmek istiyorum.



Ne düşmanlar gördüm, ama böylesini asla…

Yapay zeka oyunun en önemli artılarından biri bunu belirtmek de fayda var. İlk oyundaki yapay zeka zaten iyiydi. Ancak Far Cry 2 ile bayrak biraz daha ileriye taşınmış. Düşmanlar oldukça zeki bir hale gelmiş. Mesela ilk oyunda yapay zeka bazen kontrolden çıkabiliyor ve düşmanlar amaçsızca üstümüze gelebiliyorlardı. Far Cry 2’de bu durum rahatlıkla aşılmış. Düşmanların tamamı taktiksel davranıyorlar. Gizliliğe önem verdikleri gibi nişan alma konusunda da çok başarılılar. Açık hedef olduğunuzda kolaylıkla sizi vuruyorlar. Bunlar bir kenara düşmanların zeki olduğunu asıl her türlü ses ve tıkırtıdan harekete geçtiklerinde anladım. Mesela bir elmas ararken GPS’i açık unuttuğumda sesi duyan askerler direk çevrede arama yapmaya başladılar. Aramaya başlayınca da öyle birkaç saniyede ya da o bölgede bir iki gezinip sizi unutmuyorlar. Eldeki FPS’lere göre oldukça uzun bir süre çevreyi araştırıyorlar. Bunun dışında silah sesi, ayak sesi ve buna benzer durumlarda hemen başınıza üşüşüyorlar. Tabi bu durumlarda o bölgeye hızlıca koşarak gitmek yerine daha tetikte geliyorlar. Bu da yapay zeka adına önemli bir artı. Bunlara ek olarak bölgelerin birçoğunda devriye askerleri yer alıyor ve sürekli çevreden geleni geçeni gözlemliyorlar. Bir yabancı ya da tehlikeli bir durum hissettiklerinde hemen yanınıza geliyor ve size saldırmaya başlıyorlar. Bu yönüyle de yapay zekanın ne kadar kuvvetli olduğunu görüyoruz. Sonuç olarak yapay zekanın sürekli kontrolde oluşu ve tökezlememesi oyunun atmosferine ve geneline büyük ölçüde yansıyor ve görevlerden yana monotonlaşan yapıya olumlu yönde katkı sağlıyor.



Sesler ve müzikler

Gelgelelim Far Cry 2’nin harika özelliklerinden birine. Müzikler oyunda çok başarılı seçilmiş. Özellikle Afrika halkına hitap eden müzikler çok gerçekçi olmuş ve oyunun işleyişine ve yapısına uygun hazırlanmış. Savaş anlarında ve daha birçok bölümde etkisini hissettiren müzikler bizi daha çok havaya sokuyor. Bu sebeple oyundaki müziklerin seçimini ve uygulanışını çok başarılı buldum. Seslendirmeler ise ortalamanın üzerinde olmuş. Karakterlerin ses tonları iyi seçildiği gibi diyaloglarda geçen birçok cümle oyunun bulmacalarını çözme konusunda bize büyük katkı sağlıyor. Son olarak silah seslerinin ve patlamaların başarılı olduğunu söyleyerek bu konuya da noktayı koyuyoruz.

Final Bölümü

Far Cry 2 uzun zamandır beklediğimiz ender oyunlardan biriydi. Özellikle ilk oyunun üzerimizde yarattığım etki bu denli beklememizde en büyük sebep. Peki beklediklerimizi alabildik mi? Sonuna dek diyemesem de çoğu konuda beklentilerime karşılık buldum diyebilirim. Tabi ki Far Cry 2 uzun oyun süresi ve sınırlı görev çeşitliliği yönüyle monotonlaşıp, tekdüze bir yapıya dönüşebiliyor. Ama içerisindeki farklı tatlar ve oyuncuya sunulmuş yeni detaylar ve üzerine eklenen başarılı Afrika tasarımı, devasa haritası ve çok güçlü tutulan yapay zekasıyla kesinlikle oynanmayı hak eden bir yapım. Belki ilk oyunun yarattığı havayı yaratamayacaktır ancak çevredeki birçok oyundan üstün olduğu su götürmez bir gerçek. Az çok FPS seven, Far Cry hayranı olan ve bu türe adım atmaya başlayacak herkes gönül rahatlığıyla alıp oynamalı.


1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 16:37:25