Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

Max Payne 2: The Fall of Max Payne Oyunu İncelemesi
diray67
Üye
diray67

Puan: 202

diray67 şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 18 Kasım 2010 12:01:07



Şimdi düşündüğümde çok iyi hatırlıyorum. Sene 1998 civarı, elimizde bir derginin promosyon cdsi. Takıyoruz 24x cd okuyucumuza, başlıyoruz içindeki demoları yükleyip videoları izlemeye. Aralarından hemen Max Payne adında bir oyun sıyrılıveriyor. O videonun üzerinden neredeyse 4 yıl geçiyor. Her yıl yeni bir video izleyip “ulan ne oyun bea!” nidaları ile arkadaş ortamında Max Payne muhabbeti yapıyoruz. Hatta son zamanlarda Max Payne ile Duke Nukem Forever’ın aynı kaderi paylaştığını, ikisinin de herhalde çıkmayacağını düşünüyoruz. Neyse ki Max Payne çıkıyor ve hepimizi kendinden geçiriyor. Ayrıca sene neredeyse oldu 2004 biz halen Duke Nukem Forever’ı bekliyoruz, ayrı bir mevzu. Oyunun üzerinden, ilk oyunun yarısı kadar beklemeden bile bir duyum alıyoruz, “Max Payne 2 bitmek üzere”. Hepimiz “nasıl yani?” durumlarında iken tarih açıklanıyor ve biz Max Payne 2 oynamaya (hatta bitirmeye) başladık bile!

Neden aşk sayın Payne?

İlk oyunu oynayan bilir. Max abimiz çok aşk perest bir insan olup, aşkı uğruna dağları delen genç delikanlılardan biriydi. Max abimiz önceki oyunda kendisini karısını öldürenlerden intikam almaya adayan bir insandı. Bu sefer Max karşımıza biraz farklı fakat ilk oyun ile çoğu zaman kesişen bir konu ile çıkıyor. Max Payne, NYPD’de çalışan bir dedektiftir ve ilginçtir ki ortağını öldürmek ile suçlanmaktadır. İşin daha da ilginci gerçekte ortağını öldürdüğünü düşünen katilin, hemen hemen aynı sebeplerden dolayı peşinde olan bir başka bayan ile tanışmaktadır(!). Mona Sax, Max abimizin yeni favorisi olmuştur ve sırt sırtı vererek katilin izini sürmektedirler. Kabaca konu böyle fakat oynadıkça dallanıp budaklanıyor. Bazı yerlerde ilk oyun ile kesişiyor, bazı yerlerde film gibi ilerliyor. İşin en iyi tarafı ise bazı bölümleri Mona Sax ile oynamamız. Karakterin sniper üzerindeki deneyimini de işin içine katarsak oyuna çok farklı bir tat verdiğini söyleyebilirim.

Daha çok bullet time, daha çok eğlence

Nedendir bilinmez yapımcılar oyunun menülerini ve video sistemi değiştirmemişler. Menüler gene eskisinde olduğu gibi. Videolar ise çizgi roman tarzında. Aslında hoş olmuş fakat insan Max Payne 2 diyince daha çok şey bekliyor doğrusu. Bir diğer merak konusu olan, ilk oyunda çoğu kişinin hiç sevmediği “rüya bölümleri” gene mevcut. Fakat bu sefer eskisi gibi değil de daha çok rüyayı yaşamış gibi oluyorsunuz. Oradan oraya zıplayarak platform oynar gibi oynamak yerine bazı olaylar ile karşılaşıyorsunuz. Bir diğer değişiklik ise en çok sevdiğimiz, Max Payne’i Max Payne yapan “Bullet Time” olayında. İlk oyuna nazaran iyice geliştirilmiş. Bir tuş ile sadece yavaş çekim oraya buraya atlıyoruz. Asıl bullet time efekti ise ayrılmış. Gene farenin sol tuşuna basarak aktif hale getiriyoruz. Bu sefer olay birazcık daha aksiyonvari hale getirilmiş.


Alıntıdır: http://www.indirgen.com/Program-Tanitimlari/max-payne-2-the-fall-of-max-payne-oyun-inceleme.htmlBağlantı dışarı gidiyor

1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 16:36:33