Üye ol
Şifremi unuttum | Onay kodum gelmedi
Yardım

Transformers:The Game İncelemesi
diray67
Üye
diray67

Puan: 202

diray67 şu anda çevrimdışı
Gönderilme Tarihi: 18 Kasım 2010 12:00:06

Transformers ismini duymayanımız oldukça azdır herhalde. Birçoğumuzun çocukluk yıllarında var olmuş ve günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan robotlar ilk olarak Çizgi-roman, sonra oyuncak maketler, çizgi film derken bu kez de ortaya büyük bir sinema filmi projesi ile çıkıyor. (Aslında yıllar önce bir sinema uyarlaması yapıldı ama neyse) Steven spielberg ve Micheal bay gibi sinemanın dev isimleri tarafından desteklenen ve çekimleri yılları bulan film projesi nihayet geçtiğimiz haftalarda izleyici ile buluşmuştu ve oldukça da büyük ilgi gördü. Günümüzün değişmez kurallarından olan “Film oyunu” kavramı Transformers için de geçerli. Zaten bir çok Marvel çizgi-roman karakterinin oyun yapım hakkını elinde bulunduran Activision, bu çizgi uyarlamada da başrolda yine. Oyunumuz, film beyazperdeye uğramadan önce Transformers severlerle buluştu. Özellikle filmden önce oyunu oynayanlar daha sonra filmle benzer sahnelerle karşılaşabilirler.

Konuyu kısaca özetleyecek olursak: Sam withwicky, araba tutkunudur. İkinci el bir araba pazarından aldığı araba tüm kaderini değiştirecektir aslında; ama bunun farkında değildir.ıÜüSarı klasik Camaro yani Bumblebee, bize ilk görünen robot. Arkasından iki ırkta dünyaya iner. İstedikleri şey, yüzyıllar önce Sam’ın dedesinin keşfettiği şeyi yani Küp’ü ele geçirmektir. Özel güçlere sahip olan küp, yaydığı inanılmaz enerji sayesinde metal nesnelere hayat verebiliyor. Bunu bilen Deception’lar, Küp’ü ele geçirerek dev bir ordu kurmayı amaçlıyor. Autorobot’lar da buna engel olmak ve Deception’ları durdurmak zorundadırlar. Burada sam’in önemi ise küpe giden anahtarın dedesinin eski gözlüğünde olması ve bu gözlüğünde sam’de olması.

Uzay teması hakim bir ana menü bulunuyor oyunda. Bana ilk görüşte biraz Doom3′ü anımsattı. İlk baktığımızda en dikkat çekici başlık : BONUS bölümü oluyor. Karakterler, yüzlerce resim, videolar gibi ekstralar hoş bir özellik olarak eklenmiş; ama bunları hemen göremiyoruz. Nedenini ilerleyen satırlarda açıklayacağım. Uzatmadan oyuna girmek için “new game” dedikten sonra önümüze iki seçenek çıkıyor. AUTOBOT ve DECEPTION. Bilenler bilir. Transformers’te bu iki farklı ırk arasında sürekli rekabet olmuştur. İlk ırk yani autobot’lar kısaca iyi taraf. Bu başlığı seçersek amacımız kayıp küp’ü, Kötü ırka kaptırmamak ve yok etmek. Akabinde Dünyayı kurtarmak. Bu camping’i seçtiğiniz taktirde filmin ana temasını az çok oynamış olacaksınız. Deception’lar ise Küp’ü bulmak ve bunun için önüne geleni yoketmekten geri kalmayan bir ırk. Bu ırkı seçtiğiniz takdirde alternatif bir senaryo oynayacaksınız bir bakıma. Oyuna girdiğimizde ilk dikkat çeken haritalar. Önümüzde oldukça geniş bir şehir haritası bulunuyor. İstediğimiz yere gidebiliyor, binalara tırmanabiliyoruz. Ortalığı dağıtmakta üzerimize yok. Öyleki trafikte seyreden araçları kaldırıp, ağaçları yerinden söküp fırlatabiliyoruz. Çevre ile etkileşim içersindeyiz yani çevredeki her unsur hem yardımcımız hemde düşmanımız olabiliyor. Trafikte veya normal esnada ani değişimler yaparak robot’tan arabaya aynı şekilde tam tersine dönebiliyoruz. Oyunun en güzel yanlarında biri bu bence. Trafikte araç olarak ilerlerken gitmemiz gereken yere daha kısa yoldan ilerlemek istiyorsak virajlarla uğraşmak yerine ani bir dönüşüm ile binaların üzerinden, köprülerden istediğimiz yere varıyoruz. Bu yöntem çok eğlenceli ve farklı alternatifler sunuyor oyunculara. Yıkılıp deforme olan çevreler ise görülmeye değer. Tam anlamıyla kaos ortamını andırıyorlar. Fizikler üzerinde iyi çalışılmış belliki. Oyunda genellikle yapacağımız görevler, bir yeri koru, yok et, vur ilerle mantığı ile ilerliyor. Bölümleri geçtikte puanlar topluyoruz ve farklı robotları yönetme hakkı kazanıyoruz. Her bölüm başı ve sonunda sinematik videolar karşılıyor bizi. Çeşitli karakterlerle oyuna devam etmek bir diğer güzel yön. Optimus prime, Megatron,Bumblebee, Jazz, İronside bu karakterlerden başlıcaları ve hepsinin kendilerine has özellikleri var. Yapacak yeni görevler haritada fosfor yeşili olarak gösteriliyor ve tamamladığımız görevler soluk sarı olarak gösteriliyor. Böylece yapılmış ve yapılacak görevler belli oluyor. Yapmış olduğumuz görevleri tekrar oynayabileceğimiz gibi oyunda senaryoya bağlı kalmak istemeyenler için küçük görevler de bulunuyor. Bunları yaparak kazanacağımız puanlar ve oyun ilerleyişimize göre bonus bölümünden materyaller açılmaya başlıyor. Biraz da sistemsel özelliklere baktığımızda, Grafikler güzel. Özellikle robotların tasarımları hele hele dönüşürlerken ki ortaya çıkan görsel tablo oldukça hoş. Işıklandırma ve çevre tasarımları da gayet başarılı. Seslendirme kadrosunda ise film ekibi bulunuyor. Kontroller ise bekleneni veremiyor ne yazıkki. Çeşitli kamera açıları sorun olabiliyor, araba kullanmak tam bir işkenceye dönüşebilir. Ek olarak arabalarda nos’da bulunuyor. Böylece sınırlı bir zamanda gitmemiz gereken bir yere daha hızlı ulaşabiliyoruz. Bu oyun aynı zamanda size güzel yarış deneyimleri de yaşatabilir.

Sonuç olarak, Activision’un son yıllarda çıkarmış olduğu en iyi film oyunu olmuş Transformers the game. Eğlencesi ve görselliği ile tüm Transformers severlere hitap eden bir yapım. Oyun kıtlığının yaşandığı bu dönemde Transformers kaçırılmayacak bir fırsat.


Alıntıdır: http://www.indirgen.com/Program-Tanitimlari/transformersthe-game-oyun-inceleme.htmlBağlantı dışarı gidiyor

1.3.0
Kullanım Şartları - İletişim - Öner
29 Temmuz 2014 Salı 16:36:35