|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:51:04 | # 1 AİLE ORTAMI VERİMLİ ÇALIŞMAYI NASIL MOTİVE EDEBİLİR? AİLE ORTAMI VERİMLİ ÇALIŞMAYI NASIL MOTİVE EDEBİLİR?
Araştırmalar,öğrenci başarısı ile ailenin ekonomik-sosyal ve kültürel yapısı arasında çok büyük bir paralellik olduğunu ortaya çıkarmıştır.Anne babanın olumsuz,ilgisiz veya despot tutumu başarısızlığın temelini oluşturur.
Aile,elinden geldiğince çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamalı,sosyal iletişimde ve arkadaş seçiminde, çocuğa çekinik destek sağlamalıdır.Çocuğa önemli olduğu hissettirilmeli,değer verilmeli ve görüşlerine saygı duyulmalıdır.Çocuk,aile desteğini daima yanında hissetmelidir.Böylece kendini güvende hisseder. Çocuğa çalışması için zorlama yapılmamalı,çalışılacak uygun ortamlar hazırlanmalıdır.
VERİMLİ ÇALIŞABİLMEK İÇİN EV İÇİNDE NASIL ŞARTLAR SAĞLANABİLİR?
1-İmkan varsa çocuğa ayrı oda tahsis etmek en uygun olanıdır.Odada çocuğun çalışma temposuna yarar sağlayacak masa,sandalye,çalışma lambası,kitaplık v.s. bulunmalıdır.
2-Çocuğa ayrı oda verme şansı yoksa,çocuğun çalışacağı ortamın sessiz,ısısınının normal,ışıklandırmasının yeterli olmasına dikkat etmek gerekir.Çocuğun çalışma ortamı mümkün olduğu kadar dış uyaranlardan uzak tutulmalıdır.(tv,radyo,kardeşler v.s.)
3-Çocuğa evde verebilecek en uygun ortam huzur dolu bir ailedir.Bu nedenle problemler çocuğun yanında tartışılmamalı,ortam gerginleştirilmemelidir.
VERİMLİ ÇALIŞMA VE SOSYAL ÇEVRE
VERİMLİ ÇALIŞMADA ÖĞRETMENİN ROLÜ:Verimli çalışmada öğretmenin rolü küçümsenemez.Öğrenciye çalışma tarzını,yöntemlerini en uygun şekilde verebilecek en uygun kişi öğretmendir.Öğrencinin öğretmene verdiği önem bilinen bir gerçek.Dolayısıyla öğretmenin yaptığı-söylediği her şeyin doğru olduğu öğrenci kanısıdır.Öğretmen bu avantajı iyi kullanmalı,öğrencileri verimli çalışma konusunda en uygun şekilde yönlendirmeli,bu alandaki yenilikleri yakından takip etmelidir.
VERİMLİ ÇALIŞMADA SINIFIN ROLÜ:Sınıf,öğrenci için sosyal etkileşimin en yoğun yaşandığı,sosyal öğrenme ve paylaşımın direk öğrenildiği bir öğrenme ortamıdır.Sınıf içinde(özellikle öğretmen rehberliğinde)yapılacak grup çalışmaları veya planlamaları,öğrenci için oldukça zevkli bir çalışma ortamı hazırlayacaktır.Grupla yapılan işin verimi ve tatmin düzeyini anlamaksa zor eğildir.Sınıf ortamı verimli-üretken çalışmalara ortam hazırlayıcı ve destekleyici olmalıdır.
VERİMLİ ÇALIŞMADA OKULUN ROLÜ:Verimli çalışma dolayısıyla başarı sağlamada yöneticisinden öğretmene kadar okula büyük görevler düşmektedir.Okulun asli görevi öğrencilere kuru bilgileri öğretmekten ziyade,öğrenmeyi öğretmek olmalıdır.Bu nedenle okulun özel amaçları arasında öğrenciyi çalışmaya yöneltme,başarı için gereken çalışma yöntemleri v.s. konularda öğrenciye destek olmak bulunmalıdır.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:51:41 | # 2 ZAMANI VERİMLİ KULLANMA ZAMANI VERİMLİ KULLANMA VE ZAMAN CETVELİ
Sevgili öğrenciler,verimli,yararlı ve ekonomik bir çalışmayı gerçekleştirebilmek için kesin bir zaman planı yapılmalıdır.Zaman boşa harcanıldığında değeri anlaşılan insan yaşamının en önemli hazinesidir.Önemli olan onu boşa harcamadan,bu değerini kavrayıp,ona göre bu değerli hazineyi kullanmaktır.Bunun için her şeyden önce geleceğe yönelik bir genel hedef belirlenmelidir. (bir üst sınıfa başarıyla geçebilmek,okulu zamanında,iyi bir dereceyle bitirmek,kendini geliştirip yetiştiren çağdaş bir insan olmak v.b.)
Hedefimizi belirledikten sonra,hedefe en verimli ve en etkili bir biçimde erişebileceğiniz bir plan hazırlayınız.Bu plan oldukça ayrıntılı hazırlanmalıdır.Zamanınızı,haftalık ve günlük işlerinizi esas alacak biçimde planlamalısınız.Bu zaman cetveli,sizin uğraştığınız büyük etkinlikleri kapsamaktadır. Zaman cetveline uymak için sizin tutum ve tavırlarınız çok büyük önem taşır.Bu cetvele katı bir biçimde uymanız gerekmez ancak yapılan sapmalar da çok fazla olmamalıdır.
Yapılacak Etkinlikler:
1.Sınıf ve Labaratuvar çalışmaları: Zaman cetveli üzerinde sınıfların yerlerini göstermek,planın önemli kısmını oluşturur.Haftanın her günü için taslak oluşturunuz ve yapacağınız her etkinliği bu taslağa yerleştiriniz.Bu planı,sınıfta yapılan çalışmalara uygun olacak biçimde yapınız.
2.Çalışma saatleri:Yaptığınız zaman cetveli üzerine "çalış" gibi sözcükler yazmayınız.Sadece çalışmayı yapacağınız yeri ve zamanı belirtmeniz yeterli olacaktır.
3.Serbest çalışma saatleri:Bu saatlerde,genellikle az dikkat gerektiren bir sınava hazırlık yapmak,normal zorlukta bir makale veya kitap okumak,referanslara bağlı kalarak extra bir ödev hazırlamak ve ya sözlü bir rapor hazırlamak gibi etkinlikler yapılabilir.
4.Günlük yapılacak etkinlikler ve görevler:Bu kısımda bütün gidermeniz gereken işlerle,günlük uğraşlar yer alır.(yıkanma,ütü yapma,ayakkabı boyama gibi)
5.Yemek zamanı:Okul yaşamını seviyorsanız ve okuldan maksimum yarar elde etmek istiyorsanız,fiziksel gereksinimlerinize dikkat ediniz.Rahatlıkla yemek yiyeceğiniz zamanı ayırınız.Okula yetişmek için alelacele,çörek ya da bisküvi gibi şeylerle öğününüzü geçiştirmeyiniz.
6.Kişisel sorumluluklar:Mektup yazma,şiir yazma,kompozisyon yazma,yatak düzenleme, ev işleri gibi yapmakla yükümlü olduğunuz işler bu bölümde yeralır.
7.Boş zaman ve eğlenme:Eğlenmeyi kapsayan okul içi çalışmalar çok yararlıdır. Yapmayı istediğiniz işlerle sistemli olarak uğraşırsanız,çalışma düzeniniz için daha iyi bir zihinsel hazırlıkta bulunmuş olursunuz.Zaman cetvelinde ayıracağınız dinlenme bölümünden gerektiği biçimde yararlanabilirseniz(tiyatro,sinemaya gitme,müzeleri ziyaret etme,hikaye-roman vs. okuma,spor yapma, yarışmalara katılma gibi) etkinliklere de zaman ayırmaya fırsat bulabilirsiniz.
8.Uyku zamanı:Zihinsel ve bedensel gelişiminizin sağlıklı olması için,günde en az sekiz saat uyku uyumanız gerektiğini göz önünde tutarak,zaman cetvelinde sekiz saatlik aralığı, bu iş için ayırınız.
Ancak zaman cetveli hazırlamak,bütün akademik sorunları çözmez.Bu ilk adımdır.Yapılan ilk plan her ne kadar mükemmel olarak işlemese de bunu bir kenara atmamalısınız.Üç hafta kadar uyguladıktan sonra, kararınızı vermelisiniz.Uygulamakta güçlük çektiğiniz etkinlikleri,tekrar gözden geçiriniz,gerektiğinde plan üzerinde,size ve içine bulunduğunuz duruma uyan değişiklikler ve düzenlemeler yapabilirsiniz.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:52:14 | # 3 BAŞARILI ZAMAN DENETİMİ İÇİN BAŞARILI ZAMAN DENETİMİ İÇİN YİRMİ BASAMAK
1.Hedeflerinizi belirleyiniz,bunları yazıyla ifade ediniz ve sonra önceliklerine göre sıraya koyunuz. Sizin için yaşamınızda nelerin önemli olduğundan emin olunuz.
2.Hedefleriniz üzerinde odaklaşınız,etkinliklerinizin değil.En önemli etkinlikleriniz size hedeflerinize ulaşmada en yararlı olanlardır.
3.Her gün için temel bir hedef belirleyiniz ve ona ulaşınız.
4.zamanınızı nasıl kullandığınızı analiz etmek için periyodik olarak zaman aralıklarını kaydedin,kötü alışkanlıklarınız varsa yaşamınızdan atın.
5.Hedeflerinize ulaşmak için,yaptığınız her şeyi analiz edin.Ne yaptığınızı,ne zaman yaptığınızı, neden yaptığınızı tespit edin.Kendinize şunu sorun. "Bunu yapmasaydım ne olurdu" eğer yanıtınız "hiç birşey olmazdı",olursa,yaptığınız şeyi durdurun.
6.Her hafta yaşantınızda boş yer kapsayan en bir şeyi atın.
7.Zamanınınızı planlayın.Her hafta için bir plan yapın.Kendi kendinize şunu sorun "bu hafta sonuna kadar neyi-neleri tamamlamayı ümit diyorsun,ve bu sonuca ulaşmak için neler yapmaya ihtiyacın var?" .
8.Her gün için yapılması gerekenler listesi yapın.Bu listenin,günlük hedefleri,öncelikleri,yaklaşık ne kadar zaman alacağını içerdiğinden emin olun.Rast gele etkinliklere yer vermeyin.
9.En önemli şeyleri tamamlayabileceğinizden emin olacak şekilde zamanınızı her gün programlayınız, beklenmedik beklentilerin de karşınıza çıkacağından,belirli boşluklar bıraktığınızdan emin olunuz.
10.Biliniz ki çalışma gününün ilk saati en verimli olanıdır.
11.Yapacağınız her bir iş için zaman sınırları oluşturun
12.Bir işi bir kerede en doğru biçimiyle yap ki,daha sonra tekrar o iş için zaman harcamak zorunda kalma.
13.Yaşamından tekrar tekrar olan yakınmaları,sızlanmaları at.Neden bazı şeylerin yanlış gittiğini belirle.Sonunda tepki verme yerine,önceden önlem almayı öğren.
14.Günün sessiz bir zaman aralığını en önemli işinizi yapmak için sabitleştirin.
15.Başladığınızı bitirme alışkanlığınızı geliştirin.Bir şeyden bir başka şeye atlamayın,ardınızda birçok yarım kalmış iş bırakmayın.
16.Ertelemeyi,geciktirmeyi,ağırdan almayı yenin.Onu şimdi öğrenin.
17.Daha iyi zaman denetimini günlük alışkanlık edinin.Hedeflerinizi oluşturun,öncelikle yapmanız gerekenleri belirleyin,zamanınızı planlayın ve programlayın.İlk şeyi ilk önce yapın.Programlanmamış bir şeyi yapmaya doğru olan iç dürtünüze direnin.Etkinliklerinizi gözden geçirin.
18.Çok önemli şeyleri yapmanız gereken durumlarda,daha az önemli olanlar üzerinde asla zaman harcamayın.
19.Kendiniz için zaman ayırın,(hayal kurmaya,rahatlamaya ve yaşamaya)
20.Size has biz zaman felsefesi geliştirin,zaman sizce ne anlama gelmektedir,ve zamanın sizin yaşantınızla nasıl bir bağlantısı vardır.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:52:41 | # 4 YAZILI VE SÖZLÜ SINAVLARDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
A-Test tipi imtihanlarda şunlara dikkat edilir:
1-Testin "açıklama" veya "talimatname" kısmını iyi okuyunuz ve ne istediğinizi anlamaya çalışınız.
2-Yanlışların doğrulardan çıkarılıp çıkarılmayacağını (doğruluk formülünün uygulanıp uygulanmayacağını) sorunuz.Uygulanacaksa,kesin olarak doğruluğundan emin olduğunuz soruları cevaplandırmanız uygun olacaktır.
3-Herhangi bir soruya takılıp kalmayınız.Cevabından emin olmadığınız bir soruya,küçük bir işaret koyunuz,sonra zamanınız kalırsa,tekrar dönüp cevaplandırırsınız.
4-Soruda "yalnız","bütün","daima", "bazen" gibi sınırlandırıcı kelimeler varsa,bunlar üzerinde fazla durunuz.
5-"Tamamlama" tipi bir testte,istenilen bir terimi veya kelimeyi hatırlayamazsanız,onu açıklayıcı nitelikte birkaç kelime yazabilirsiniz.
6-Cevaplandırma bitince,testinizi yeniden gözden geçiriniz.Şüphelendiğiniz zaman,ilk cevabınızın doğru olduğunu kabul ediniz.
B-Kompozisyon Tipi İmtihanlarda Dikkat Edilecek Noktalar:
1-Soruları baştan sona kadar dikkatle okuyunuz ve sizden istenilen neler olduğuna dikkat ediniz.
2-Seçime bağlı soru varsa,bunları belirleyerek hemen atınız.
3-Önce kolay soruları cevaplandırınız.Böylelikle düşünmek için zaman kazanmış olursunuz.
4-Her cevaptan sonra,biraz boş yer bırakınız.Sonra hatırladıkça buraya yazarsınız.
5-Size en zor gelen soruyu boş bırakmayınız.Birşeyler yazmaya çalışınız.Yazdıkça,sorunun cevabı hatırınıza gelebilir.
6-Çok düşünüp,az ve öz yazmaya çalışınız.Kısa,açık ve doğru düşünceler iyi etki yapar.
7-Sorunun cevabını bilmiyorsanız,muhakeme yoluyla bulmaya ve birşeyler yazmaya çalışınız
8-Cevabınıza bir veya birkaç önemli cümle ile başlayınız.Zaman kalırsa genişletirsiniz.
9-Kompozisyon şeklindeki sorular çoğu zaman "sayınız", "tanımlayınız" , "karşılaştırınız" , "tartışınız" vb. gibidir.Bu takdirde ne isteniliyorsa o yapılmalıdır.Birinin yerine diğerini yazarsanız,yazdığınız doğru bile olsa,cevap vermemiş sayılırsınız."sayınız" dendiğinde,isimler veya benzerleri sayılır. "tanımlama"da,birşeyi birkaç şeyin hangi özelliklerine veya neye göre tanımlandıklarını da belirtiniz."karşılaştırma"da en az iki şey arasındaki benzerlik veya ayrıntılar belirtilir."tartışma"da ise dikkatle düzenlenmiş mantıki sorular verilir ve bir sonuca varılır.
10-Soruları cevaplandırdıktan sonra,verdiğiniz cevapları okumayı alışkanlık haline getiriniz. Bu suretle,yanlış,noktalama ve dilbilgisi hataları oluşmuşsa düzeltme imkanı bulmuş olursunuz.
11-Başkalarının yazmasıyla ilgilenmeyiniz ve verilen zamanı sonuna kadar kullanmaya çalışınız. İmtihan yerini terkedenler,sizden daha iyi cevaplandırmış değillerdir.Onlar basit cevap vermiş olabilirler."Ben en son kaldım" diye yersiz düşünceler kapılmayınız.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:53:01 | # 5 OKUMA YETENEĞİNİN ARTTIRILMASI :
1- Okuma hızını nasıl ve ne zaman değiştireceğinizi biliniz. Okuma hızına etki eden faktörler:
a) Konunun zorluğu; örneğin bir hikaye ile bir kimya konusunun zorluk derecesi farklıdır
b) Konunun kelimeleri hakkındaki bilginiz; bir roman okurken günlük yaşantımızdaki kelimelerle yazılmış olması ile fen bilgisi konusunun ilmi kelimelerle yazılmış olması nedeni ile zorluk dereceleri birbirinden farklıdır.
c) Okuyuş amacınız; örneğin günlük bir gazeteyi süratli bir göz gezdirmekle okuyabilirsiniz. Ama deste anlatacağınız bir konuyu ağır, dikkatli ve anlayarak okuyarak anlayabilirsiniz.
2- Okuma hızını arttırınız;
a) Mırıldanarak ve dudak hareketleriyle okumaktan vazgeçiniz. Aksi halde yüksek sesle okuyormuş gibi zaman kaybedebilirsiniz. Sesli okuma, sessiz okumanın üç misli daha fazla zaman alır.
b) Daima yaptığınız hataları düzeltmek için kesin çaba harcayınız
c) Kelimeler için değil de; fikirler için okuyunuz. Kelime okuma huyundan vazgeçmek için, tek tek kelimeleri okuyacak yerde, bir bakışta fikri kavramaya yetecek sayıda kelime okumaya çalışınız.
d) Aklınızdan okuma amacı çıkmamalı, belli bir soruya cevap veya problemin çözümü olmalıdır.
e) Her paragraftaki anlatılmak istenilen fikri kavramaya çalışınız.
f) Dikkatinizi, yalnız anlamaya toplayınız. Dikkatiniz diğer konulara kaydığı taktirde, parçanın bittiğini ve hiçbir şey anlamadığınızı görürsünüz.
g) Tekrar okumayı en az seviyeye indiriniz. Kendinizi fikri anlamak şartı ile, daha çabuk okumaya zorlayınız. Kolay konuları hiçbir yerini tekrarlamadan okuyunuz. Sonra gelen cümleler önceki anlamadığınız cümlelerin anlaşılmasını yardımcı olabilir.
h) Daha çabuk okumayı deneyiniz. Kendinizi fikri anlamak şartı ile, daha çabuk okumaya zorlayınız. Başlangıçta fikri kaçırdınız gibi gelebilir ama zamanla bu hissinizin yanlış olduğunu görebilirsiniz.
i) Çeşitli tipte (sessiz, sesli, göz gezdirerek, yavaş) okurken harcadığınız zamanı ölçüp, kendi rekorunuzu kırmaya çalışınız.
j) Yazının iskeletini veya düzenlenişini bularak, yazarın ne anlatmak istediğini biliniz.
Bir konudaki giriş ve özet paragraflarına dikkat ediniz. İşaret kelimelerden faydalanınız. Bir paragraftaki konuyu; örnekler verilmek, iki fikir veya özelliği karşılaştırmak, düşüncesinin nedenini belirtmek ve bir problemin anlatıcı, çözümünü vermek, ana fikir farklı kelimelerle tekrarlamak suretiyle anlatıcı ve tamamlayıcı ayrıntıları kapsar. Örneğin; bir yazıyı okuduktan sonra kendi kendinize şöyle düşünebilirsiniz:
Bu yazarın ilk tanımladığı önemli noktadır.
Şimdi, ana düşünce çizgisinden ayrılıyor.
Şimdi, tekrar esas yola döndü, ikinci noktayı belirtiyor, bu noktayı kaç defadır ifade ediyor.
Şimdi, her seferinde dayandığı ifadeleri vermek suretiyle, üçüncü, dördüncü, beşinci hususları belirtiyor.
Okuma hızınızın geliştirilmesi için gözlerin kusursuz olması gerekir. Sözcük dağarcığınızı zenginleştirmek; çok okumaya, sözlük ve ansiklopedi gibi kaynak kitaplardan faydalanmayı alışkanlık haline getirmeye yeni yabancı teknik kelimeleri not etmeye ve günlük konuşmalarda, yazılarda kullanmaya önemli ölçüde bağlıdır
Okumayı geliştirmede ön şart iyi ve sürekli okuma alışkanlığı edinmek, günde en az 15-20 dakikalık bir zamanı okumaya ayırmaktır. Okumayı daha iyiye götürebilmek için okuldaki Türkçe ve Edebiyat öğretmenleri ile işbirliği yapılmalıdır
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:53:19 | # 6 ÇALIŞMALARIN PLANLANMASI :
Ne zaman ve nasıl çalışacağını belirleyiniz. Bir çok çalışma konusu ile aynı anda karşılaşınca hangi işten başlayacağımızı bilemez, çalışmalarınızı planlayamaz iseniz hem zaman kaybeder hem de çalışma isteğinizi kaybedersiniz. Plansız çalışılan bir işten verim alamazsınız.
Konularınızdan her birine gerekli çalışma süresinin, bir haftalık deneme için kaydını tutunuz. Uyku, dinlenme, çalışma, sosyal münasebetler için gerekli zamanı gün gün tespit ediniz.
Her çalışma parçanızın süresini çalışılacak konunun tipine ve zorluğuna göre ayarlayınız.
Her çalışma bölümünü mümkün olduğu kadar sınıfta anlatacağınız zaman nispetine yakın yerleştiriniz.
Bir ders çalıştıktan sonra, hemen benzer bir dersi çalışmayınız.
Size güç gelen dersleri, günün en verimli olarak çalıştığınız saatlere koyunuz.
Haftalık olarak hazırladığınız deneme programını size en uygun hale gelinceye kadar değiştiriniz. Haftalık programınızı yaptıktan sonra görebileceğiniz bir yere asınız. Her çalışma gününden sonra da programa ne derecede uygun çalıştığınızı tespit ediniz. En önemli nokta hazırladığınız planınızı mecbur kalmadıkça günü gününe, saati saatine hiç değişiklik yapmadan herhangi birini atlamadan uygulamaya koyunuz.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:53:53 | # 7 BAŞARISIZLIĞIN GİDERİLMESİ BAŞARISIZLIĞIN GİDERİLMESİ
Öğrencilerin derslerdeki başarısızlığı,sadece ders çalışma teknik ve alışkanlıklarındaki hatalardan gelmez.Öğrenciler,kendi özel ve genel yetenekleri ile ve orantılı olmaya bir dala veya derse girmiş olabilir.Okula devam etmeleri,gerçek bir arzu ve belirgin bir amaca dayanmakta olabilir.Gerekli ilgi ve motivasyona sahip olmayabilirler.Anne-baba zoru ile okula devam eden öğrencilerde,bu hal çok görülür.Öğrencinin amacı ile okuduğu dersler arasında bir münasebet bulunmayabilir.Ya da öğrenci bu ilgiyi görmemiş olabilir.Sınıf öğretmeni,öğrenci ile bu durumu konuşup,gereken rehberlik hedeflerini ona göre ayarlamalıdır.
Öğrencilerin başarısızlığı,bazı hallerde okuma,yazma,konuşma,kelime dağarcığının darlığı eksikliklerinden ya da temel zayıflığında ileri gelebilir.Öğrenci,kelimeleri ters okuyabilir. Bazı terim ve kavramların anlamları,kafasına yanlış girmiş olabilir.Ya da onlardan haberdar değildir.Temel derslerden yetişmemiş olabilir.Sözlük kullanmasını bilmeyebilir.Ya da sözlük açmaya üşenebilir.Bu gibi hallerde özel olarak öğrencilere bu gibi bilgiler verilebilir. Öğrencilerin eksiklikleri giderilebilir,kusurlarının giderilmesine yardım edilebilir.
ÖĞRENME KONUSUNDA GÖSTERİLEN İLGİ
Verimli öğrenmede ilk koşul,çalışmaya büyük bir ilgi ve istekle başlamaktır.Bu arada ders çalışırken, zihni başka tarafa çeken nesne ya da konulardan sakınmak gerekir.Öğrenmede çalışma yerinin önemi de çok büyüktür.İlginin dağılmaması için çalışma yerinin çalışmaya elverişli bir duruma getirilmesi gerekir.Öğrenmeye gösterilen ilgi,öğrenme sonucu hakkında,öğrenen kimsenin bilgi sahibi olmasına da bağlıdır.Öğrenen kimse;öğrenecek bilgilerin kendisine asğlayacağı yararlarıbilirse,konuya karşı ilgi artar,bunun sonucunda da öğrenme gücü artar ve öğrenmeyi pekiştirir.
Öğrenme Nedir?Öğrenme,davranışların değişmesidir.Bilmediğimiz bir bilgiyi,bilir hale gelmek, yapmadığınız bir etkinliği uygular duruma gelmek bir öğrenmedir.En yakın tanımıyla öğrenme;bilebilme, yapabilmedir.Öğrenmenin sınırı yoktur.Hayat boyu deavm eder.İnsonuğlu herşeyi bilmek,doğaya hakim olmak ister.Bu günkü uygarlığı da inanın öğrenme merakı yaratmıştır.
İnsanın bilinçli bir varlık olarak,neyi,niçin,ve nasıl yapacağını bilmek,hem hakkı,hem de insan olma sorumluluğunun gereğidir.Öğrenme işinin zaman,amaç,merak ve irade ile aykın ilgisi vardır.İrade ve zamanın nasıl kullanılacağını bilmek,öğrenme yollarını bilmektir. Ortaöğretim programında alınan ders konuları,planlı çalışma alışkanlığını edinene öğrencilerin başarabilecekleri düzeydedir.
KONUNUN ANLAMLI OLUŞU
Öğrenme konusunun anlamlı olması,verimli öğrenmenin sağlanabilmesi için,önemli koşullardan biridir.Herhangi bir konunun anlamını kavramak demek,öğrenilmiş konularla ilişkisini karşılaştırabilmek, yargılayabilmek ve gerektiğinde kullanabilmek demektir.Eğer öğrenilecek konu anlamlı ise,konunun yorumlanması ve gerektiğinde kullanılması daha kolay olur.anlamlı konular,anlamsız konulara göre daha çabuk öğrenilir ve daha zor unutulur.Yeni konunun anlamlılık derecesi ile hatırlama derecesi arasında doğru orantı vardır.Öğrenilen bilginin hatırlanmasında zeka derecesinin de etkisi vardır. zeka derecesi yüksek olanlarda,unutma az,zeka derecesi düşük olanlarda,unutma daha fazladır.Bununla birlikte unutmanın derecesi,dersten derse ve konudan konuya değişmektedir.
Öğretimde olay ya da bilgiler anlamlı,düzenli ve planlı bir biçime sokulmalıdır.Bu hem öğretmenin anlatımlarında hem de yazılı kaynakların hazırlanmasında böyle olmalıdır.En iyisi de olaylardan ya da örneklerden başlayarak,çocuğa düşünme imkanları verilmelidir. Konuyu yorumlaması sağlanmalıdır,sonuç niteliğinde kural çocuğa çıkartılmalıdır.Bunun yanlış uygulanmasının bir sonucudur ki;çocuklar,öğrendikleri bilgileri,kısa zamanda unutmaktadırlar.
ÖĞRENİLECEK MATERYALİN MİKTARI VE AYIRDEDİCİ ÖZELLİĞİ
Öğrenilecek konunun az veya çok oluşu,ilginç,dikkat çekici bir konu olması,öğrenmeyi etkiler. konunun uzun ve monoton olması,okuyucuyu sıkar ve dikkatinin dağılmasına sebep olur.Konular anlatılırken,veya ödev verilirken,aşırıya gidilmemeli,akılda kalıcı,dikkati toplayıcı örnekler vererek,öğrencileri fazla sıkmadan ders anlatılmalıdır.Ayırtedici olan konular,göze çarpar. Öğrenilmesi ve hatırlanması kolay olur.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:54:13 | # 8 YAZILI KAYNAKLARDAN FAYDALANMA :
Yeni eğitim ve öğretim anlayışı çocuğun çevresiyle etkileşimine büyük önem verir. Bu yolla kazanılacak bilgi, alışkanlık ve becerilerin, çocuk üzerinde, onun kolay kolay unutamayacağı derin izler bırakacağına ve kolaylıkla "davranış değişkenliği" ne dönüşeceğine inanılır. Çocuğun çevresinin bir bölümü de yazılı kaynaklardan meydana gelir. Çocuk, bir konunun öğrenilmesinde yazılı kaynaklara ne kadar çok başvurursa, onun öğrenme ilgisi de o kadar genişler ve gittikçe de zihni becerilerini geliştirir.
Eğitimde önemli olan; temel kavramlar üzerinde gereği kadar durup çeşitli yönleriyle incelemek ve o konularda bir görüş ve davranışa sahip olmaktır. Aslında çocukların ilgilerine, yeteneklerine ve kapasitelerine göre eğitimin amaçları doğrultusunda bilgiler vermek; çocukları aşan, karmakarışık, gelişigüzel ve öz olmayan bilgileri onlara vermemek eğitimin faaliyetlerinin yerine tam olarak oturması açısından çok faydalı olacaktır.
Yazılı kaynaklardan faydalanma tekniği çocuğa tek başına kazandırılacak bir alışkanlık değildir. Bu teknik, anlayarak okuma not alma ve özet çıkarma, çözümleme yapma gibi diğer tekniklerin kazandırılmasına veya konulardaki yeteneklerinin geliştirilmesine bağlıdır.
Yazılı kaynaklardan faydalanmada her kaynağa verilecek değer, amacımıza göre değişir. Amaç öğretim için bir konu incelemekse, ders kitabı en önemli kaynaktır. Eğer amaç bir konuda konferans vermekse her kaynağın değeri aynı olmakla birlikte, gene de ağırlık verilen biri ya da bir kaçı bulunur. İlmi konularda kimseden yüzde yüz bir üretkenlik beklenemez. Ancak ferdi görüşlere de yer veren sentezler yapılabilir.
Öğretimde esas kabul edilen kaynağa "temel kaynak" denilebilir. Bu da öğretimde ders kitabı veya bunun yerine geçecek "yardımcı ders kitabıdır". Diğer kaynaklar bunu tamamlayıcı niteliktedirler. Yazılı kaynaklardan hazırlanmak suretiyle ortaya konacak çalışma, bunun eksiklerini tamamlayıcı nitelikte olmalıdır. Bu nedenle öğretimde hazırlanacak raporun planı, esas kaynaktakini andırmalıdır. Hiçbir kaynak kitabın planına uymada öğrencinin yeni bir şey koyması geçekleşemez. Bu, ancak yeteri kadar uygulama yapıldıktan sonra, ileri dereceli okul ve sınıflarda olabilir.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:54:50 | # 9 SORULARI ANLAMA VE PROBLEMLERİ ÇÖZME YOLLARI DERS KİTAPLARINDA SORULARI ANLAMA VE PROBLEMLERİ ÇÖZME YOLLARI :
Öğrenme ilkelerinin gereği olarak ders kitaplarında "sorular" ve bazen "tartışma problemleri" bulunur. Bunlar öğrenciyi konu üzerinde araştırma ve incelemeye yönelteceğinden iyi bir öğrenim için gereklidir.
Öğrencileri bu soru ve tartışma problemlerini okumaya yönelten bazı sebepler vardır:
1- Bu tür soruların konunun sonunda olması ve çok büyük puntolarla yazılması,
2- İlkokuldan itibaren, okul hayatında bu gibi sorular üzerinde gereği kadar durulmuş olması,
3- Öğretmenin bu soruların önemine gereği kadar dikkat etmemesi gibi.
Soruyu anlamak ile çözmek arasında çok yakın ve olumlu bir ilgi vardır. "Soruyu anlamak, cevabın yarısıdır" sözü çok doğrudur. O halde başarılı bir cevap veya en doğru çözüm için öğrencinin soruyu anlaması gerekir. Anlamak için de ilk olarak sorulan sorunun "ne" olduğunu bilmelidir. Bazı sorularda da birkaç şey birden sorulur. Birkaç şey birden sorulduğunda öncelikle hangisine cevap verileceğini kestirmek önemlidir. İmtihanlarda öğrencilerin başarılı olmamalarının en önemli sebeplerinden biri bu "kavrayış"ı kazanamamalarıdır. İmtihanlardan sonra öğrencilerin "ben bu soruyu biliyorum, bildiğim halde yanlış yazmışım" dediklerini sık sık duyarız. Sorulan şeyler bir sıraya konduktan ve her biri üzerinde ayrı ayrı durulduktan sonra, konu aydınlığa kavuşur. Daha sonra belli bir sıra ve plana göre (bunun yazılı olması gerekmez) cevap verilir. Bu işlemi çocuğun zihni zamanla yapacaktır.
Bazı problemler karmaşıklık gösteririler. Aranan hususların kestirilmesi veya sonuca nasıl varılacağı kolayca anlaşılmaz. Böyle durumlarda problem basit bir şekle getirilir. Daha önce o konuyla ilgili başka problemlerin nasıl çözüldüğüne dikkat çekilir. Buradan da esas problemin anlaşılması ve çözülmesi üzerinde fikir yürütülür. Bunu yaparken de çeşitli grafik ve şekil yanında üç boyutlu bir eşyadan da faydalanılır. Öğrencilerin daha önce çok iyi bildiklerinden emin olduğunuz konulardan hareket edilmesi uygun olur. Böylece problem, somut bir şekilde öğrencilerin göz önüne konmuş olur. Bu çeşit uygulamalar öğretmen ve öğrenci, bu problemleri kendi kendine çözemez.
Problemi çözmenin belli metodu olmayabilir. Bu, duruma, zamana ve sorunun soruluş şekline göre değişebilir. Problem çözme işlerini çözümleyen bir uzman olan A. Bingham genel olarak şu basamaklardan gidilebileceğini belirtiyor.(Cavit Binbaşıoğlu, Rehberlik 1975)
1- Problemi tanımak, onunla uğraşmak ihtiyacı duymak,
2- Açıklamaya, niteliğini, anlamını tanımaya ve onunla ilgili yan problemleri kavramaya çalışmak,
3- Problemle ilgili veri ve bilgileri toplamak,
4- Problemin özüne en uygun düşecek verileri seçmek ve düzenlemek,
5- Toplanmış verilerin ve problemle ilgili bilgilerin ışığı altında çeşitli muhtemel çözüm yollarını belirlemek,
6- Çözüm şekillerini değerlendirmek ve duruma uygun olanlar arasından iyisini seçmek,
7- Kararlaştırılan çözüm yolunu uygulamak,
8- Kullanılan problem çözme metodunu değerlendirmek.
Yazar, her problem için bu basamakların hepsinin aynı sıraya göre yapılıp kullanılmasının gerekli olmadığını, bu basamakların bazılarının birleştirilebileceğini ya da atlanabileceğini belirmektedir.
|
mahonick ÜyePuan: 1768.5 | Gönderilme Tarihi: 27 Ekim 2010 22:55:11 | # 10 TEMEL VE YARDIMCI KİTAPLARDAN YARARLANMA :
Yazılı kaynaklardan faydalanmada ilk yapılacak iş yukarıda da belirtildiği gibi özet çıkarma tekniğini iyi kavramaktır. Özet çıkarırken temel kaynak önce bölümlere ayrılır. Her bölümün özeti ayrı bir kağıda yazılır. Bu sırada bölümün başlığının yazılması unutulmaz.
Özet çıkarma, yazılı kaynakta ki bir veya birkaç cümleyi aynen almak değildir. Özet çıkarmada esas, her paragrafta açıklanan fikri bulmak ve bunu kendi kelimelerimizle yeniden yazmaktır. Bu bazen bir bazen de birkaç cümle olabilir. Bu cümleler ne kadar kısa ve öz olursa o kadar iyidir. Sonradan okunduğu zaman anlaşılmayacak kısalıkta olan bir özetin de değeri yoktur. Özet çıkarılırken her fikir birer çizgi (-) veya 1,2 gibi numara ile alt alta sıralanır. Bazen bir fikir açıklayıcı nitelikte örneklere vermek gerekir.
Öğrenciler, çok kere yazılı kaynaklardaki örneklerin dışına çıkmazlar. Bu durum okunan parçanın iyice anlaşılmadığının belirtisi olabilir. Öğrencileri okuduklarını anlamaya teşvik etmek için kitabın dışından örnek vermeye zorlanmalıdır. Böylece öğrenci daha dikkatli okuyacak ve bunu alışkanlık haline getirecektir.
Özet çıkarırken bazen de harita, şekil, grafik gibi öğrenmede somutlaşmaya yardımcı çalışmalar da yapmak gerekir. Çalışılan konunun somut hale getirilmesi, konunun iyi öğrenilmesine hizmet ettiği gibi öğrenciye de konuyu çözümleme alışkanlığını da kazandıracaktır. Özet çıkarmada, önemli bir fikri bulmak her zaman kolay değildir. Bu fikir, herhangi bir paragraf bütünü ile okunduktan sonra konuyla ilgili olarak "Ne?", "Niçin?", "Nasıl?", "Ne kadar?" , "Nerede?" gibi zihni sorular sormakla anlaşılır. Bu sorulara o paragrafta cevap aranır. Bir paragrafta, çoğu zaman bunların biri veya ikisi işlenir. İyi yazılmış metinlerde paragraftaki öz fikir, genellikle ilk cümlede bulunur. Diğer cümleler ilk cümlenin açıklaması ile ilgilidir. Bu öz fikir bazen paragrafın ortası veya sonunda bulunabilir. Öğretmen tarafından uygulamalı çalışmalar yapılırsa örenciler özet çıkarmayı daha çabuk ve doğru olarak kavrayacaktır.
Özet çıkarırken; fikri, daha öz ve kısa bir cümle ile açıklama imkanı bulunmadığından, kaynaktaki bir cümle veya paragrafı olduğu gibi almak mecburiyeti doğar. O zaman cümle tırnak içine alınır. O sözlerin kime ait olduğunu, nereden alındığını belirtmek için yanına parantez içinde kaynağın adı, yazarı, baskı yılı ve sayfa numarası yazılır. Başkalarına ait söz ya da fikre saygı gösterilmesi gerekir.
Temel kaynaktaki fikirler her bölüm ayrı bir kağıdın bir yüzünde olmak üzere özetlendikten sonra yardımcı ve diğer kaynakların incelemesine geçilir. Yardımcı kaynaklardan aranacak bilgilerin özetlenmesinde her fikir ya ayrı kağıtlara yazılır, sonra temel kaynaklarla ilgili özetlerde ait olduğu bölümlere geçilir ya da doğrudan doğruya temel kaynaklarla ilgili özetlerin bulunduğu yerlere yazılır. Orta öğretimde birinci şekli kullanmak faydalıdır.
|
Sayfalar: 1[2] 3 |
|